Ruh Sağlığı ve Din Uluslararası İlahiyat Disiplinleri Sempozyumu, Kütahya, Turkey, 9 - 11 September 2022, pp.347-361
An obsession is defined as an excessive thought or impulse that constantly comes to mind involuntarily, is difficult to get rid of, causing distress and anxiety, despite efforts to forget and prevent it. Compulsions, on the other hand, are stereotyped repetitive behaviors or mental actions that are performed despite the opposing will of the individual at the conscious level in order to get rid of the ideas revealed by the obsessions, although they are known to be unnecessary and meaningless. Obsessive-compulsive disorders (OCD) are considered as distinct and specific disease from other mental disorders. There are various sub-symptom groups of obsessive compulsive disorders (OCD), which significantly affect an individual's level of life and quality. In addition to obsessions in the form of pollution and contamination, symmetry and order, doubt and uncertainty, religious obsessions are also one of the frequently seen mental disorders. It can be said that the closest equivalent of obsessive compulsive disorders (OCD) in Islamic literature is waswasah (scrupulosity). As a matter of fact, waswasah is described as a phenomenon that should be protected from in the Qur’an and hadiths. In this context, some religious words and behaviors, which can be considered as obsessive-compulsive disorder (OCD) and defined as waswasah in the classical literature, are discussed in terms of religious responsibilities in the fiqh literature. In this study, it is aimed to examine these disorders in terms of fiqh through some examples of religious obsessive compulsive disorders. Thus, on the one hand, answers to the fiqh questions of individuals who have difficulties in their religious life due to the aforementioned mental disorders will be sought, and on the other hand, the effects of such mental disorders on religious obligations will be investigated.
Obsesyon, unutmaya ve önlemeye yönelik çabalara rağmen sürekli bir şekilde irade dışı olarak akla gelen, zihinden uzaklaştırılma noktasında zorluk çekilen, sıkıntı ve kaygı veren aşırı düşünce veya dürtü olarak tanımlanır. Kompulsiyon ise lüzumsuz ve anlamsız olduğunun bilinmesine rağmen çoğunlukla obsesyonların ortaya çıkardığı fikirlerden kurtulup onları bertaraf etmek için bireyin bilinç düzeyindeki karşıt iradesine rağmen yapılan kalıplaşmış tekrarlayan davranışlar veya zihinsel eylemlerdir. Obsesif kompulsif bozukluklar (OKB), diğer ruhsal rahatsızlıklardan ayrı ve özgün bir hastalık olarak değerlendirilmektedir. Bireyin yaşam düzeyi ve kalitesini önemli şekilde etkileyen obsesif kompulsif bozuklukların (OKB) çeşitli alt semptom grupları bulunmaktadır. Kirlilik ve bulaşma, simetri ve düzen, kuşku ve belirsizlik şeklindeki obsesyonların yanında dinî içerikli obsesyonlar da sıkça görülen ruhsal bozukluklardan biridir. Obsesif kompulsif bozuklukların (OKB) İslâmi literatürdeki en yakın karşılığının vesvese olduğu söylenebilir. Nitekim vesvese, Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde kendisinden korunulması gereken bir olgu olarak nitelenmektedir. Bu bağlamda obsesif kompulsif bozukluk (OKB) olarak değerlendirilebilecek, klasik literatürde vesveseden kaynaklı olarak tanımlanan bazı dinî içerikli söz ve davranışlar, fıkıh literatüründe dinî sorumluluklar açısından ele alınmaktadır. Bu çalışmada, dinî içerikli bazı obsesif kompulsif bozukluk örnekleri üzerinden söz konusu bozuklukların fıkhî açıdan incelenmesi amaçlanmaktadır. Böylece bir taraftan mezkûr ruhsal bozukluklar sebebiyle dinî yaşantısında zorluklar yaşayan bireylerin fıkhî sorularına cevaplar aranacak diğer taraftan da yine bu tür ruhsal bozuklukların dinî yükümlülüklere etkisi araştırılacaktır.