4. Uluslararası Göbeklitepe Bilimsel Çalışmalar Kongresi, Şanlıurfa, Türkiye, 07 Ekim 2022
En genel anlamıyla, “gelişen dünyamızda kültürlerarasında bir
arabuluculuk eylemi” olarak tanımlanan çeviri, tarih boyunca kültürlerarası
ilişkilerde ve kültür aktarımında en önemli araçlardan biri olmuştur.
Gerçekleştirilen çeviri faaliyetleri, zaman zaman bireysel çalışmalar ya da
ilme meraklı bazı hamiler kanalıyla yapılsa da asıl çeviri faaliyetleri
değişik dönemlerde kurulan tercüme okulları vasıtasıyla
gerçekleştirilmiştir. Çeviri tarihinde önemli bir yere sahip olan
Cündişapur, Beytü’l-Hikme, Toledo Çevirmenler Okulu gibi okullarda yapılan
çeviriler sayesinde Doğu ve Batı arasında gerçekleşen bilgi akışı sonucu farklı
medeniyetler birbirlerini asırlarca etkilemiştir. Fizikî anlamda
bir okul olmayıp, XI. yüzyılda başlayan ve XIII. yüzyılın ortalarına kadar devam
eden bir süreci tanımlayan Toledo Çevirmenler Okulu, Batı aydınlanmasının ve
Rönesans’ın önünü açmış, burada yapılan çeviriler sayesinde Batı, Arap
medeniyeti ile tanışmış ve yine bu okulda yapılan çevirilerle İbn Sînâ, İbn
Rüşd, Gazâlî, Râzî gibi İslâm bilginlerini tanımıştır. Astronomi, astroloji,
tıp, felsefe gibi alanlarda yapılan çeviriler Batıyı her açıdan
zenginleştirmiş ve Rönesans’ın doğuşuna zemin hazırlamıştır. XI. ve XII.
yüzyıllarda Toledo Çevirmenler Okulu’nda Arapça'dan Latince'ye yapılan
çevirilerin en çok etkili olduğu alanlardan biri de tıp olmuştur. Tıp
tarihinde etkisi yüzyıllarca devam eden İbn Sînâ’nın
el-Kânûn fi’t-tıb (Canon) adlı
eserinin yanı sıra er-Râzî’nin et-tıbbu’l
Mansûri adlı eseri de Batı tıbbı üzerinde uzun süre etkili etkili olmuştur.
Bu çalışmada, 1481 yılında Cremona’lı Gerardo tarafından Liber Almansori adıyla
çevrilen Ebû Bekir er-Râzî’nin et-tıbbu’l
Mansûrî adlı eserinin Latince çevirisi yanmetinler açısından incelenecek ve
bu eserin Batı tıbbı üzerindeki etkileri açıklanacaktır.
Anahtar
Kelimeler: Çeviri, Çevirmen, Toledo Çevirmenler Okulu, er-Râzî, et-tıbbu’l
Mansûri