1926 Karadeniz Seyyar Sergisi’ne Katılan Ressamlar ve Tabloları Üzerine


Topallı E.

27. ORTAÇAĞ VE TÜRK DÖNEMİ KAZILARI VE SANAT TARİHİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU, Samsun, Türkiye, 25 Ekim - 28 Aralık 2023, ss.82-83

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Samsun
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.82-83
  • Bursa Uludağ Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

1925 yılında Ticaret Bakanı Ali Cenani Bey’in, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki bütçe

görüşmeleri sırasındaki önerisiyle, Mustafa Kemal Atatürk ve Meclis’in onayıyla, İstanbul Ticaret

Odası’nın da desteğiyle ilk kez bir seyyar sergi düzenlenmiş, serginin mekânı Karadeniz vapuru

olmuştur. 1926 yılının Haziran ayında İstanbul’dan yola çıkan vapur, Avrupa’da 12 ülkenin

16 limanını dolaştıktan sonra Eylül ayında İstanbul’a dönmüştür. Serginin hazırlanışı, tanıtımı

ve yolculuk boyunca yapılacak etkinlikler vb. kapsamlı şekilde planlanmış; en ince detaylar

düşünülmüş, uzman kişilerden destek alınmıştır. Bunlara dair anı kitapları, yerli ve yabancı gazete

yazıları karşımıza çıkmaktadır. Ama tüm bu kaynaklarda, Sanayi-i Nefise Mektebi öğrencilerinin

sergiye katıldıklarından veya sergide Güzel Sanatlar eserlerine yer verildiğinden söz edilmekle

kalmış; özellikle zanaat sınıfına girebilecek el işleri ve ticari mallardan kısaca bahsedilirken

Sergideki tablolardan ya da hangi ressamların sergiye katıldığından bahsedilmemiştir. Namık

İsmail’in sergi logosunu hazırladığı bilgisi haricinde sadece birkaç kaynakta, İbrahim Çallı’nın

Atatürk portresinin sergide yer aldığından söz edilmiştir. Sergiye ait görsellerden anlaşıldığı

kadarıyla tablolar duvarlara asılmıştır. Hatta yazılı kaynaklarda belirtildiği üzere tabloların yanı

sıra çeşitli fotoğraflar, ticari levhalar ve çizelgeler de ziyaretçilere sunulmuştur. Sergi bağlamında

bakıldığında fotoğraflar ve tablolar, burada satış amaçlı sergilenmediği gibi bu, bir sanat sergisi de

değildir. Serginin iki amacı vardır: Birincisi Türkiye’nin belli başlı ürünlerini Avrupa’ya tanıtmak

ve Türk tüccarların Avrupa’daki ilgili kişilerle bağlantı kurmasıyla ticaretin geliştirilmesi; ikincisi

ise Cumhuriyet’in ilanı sonrasında hızla gelişen Türkiye’yi, Avrupa’ya tanıtmak. Dolayısıyla

böyle bir konseptte ressamların tablolarına yer verilmesi önemli ve dikkat çekicidir. Ayrıca vapurdaki

285 yolcu arasında sanat tarihçisi Celal Esad (Arseven), onun kızı olan ilk Türk kadın gazeteci

Bedia Celal Hanım, ilk kadın heykeltraş Nermin (Faruki) Hanım gibi isimlerin yer alması,

serginin, sanat tarihi açısından da önemini arttırmaktadır. Sergiye dair kaynaklarda katılımcı ressamların

ve tablolarının adı olmadığı gibi tespit edebildiğimiz ressamlara dair kitaplarda da bu

serginin adının geçmediği görülmüştür. Sonuç olarak bu bildiride, sergide yer alan ressamlar ve

tablolarına, belirlenebildiği ölçüde yer verilerek yorumlanmaya çalışılacaktır.

In 1925, with the proposal of the Minister of Commerce Ali Cenani Bey during the budget

negotiations in the Turkish Grand National Assembly, with the approval of Mustafa Kemal

Atatürk and the Assembly, and with the support of the Istanbul Chamber of Commerce, a mobile

exhibition was held for the first time, and the venue of the exhibition was the Black Sea ferry. The

ferry, which departed from Istanbul in June 1926, returned to Istanbul in September after traveling

through 16 ports of 12 countries in Europe. The preparation of the exhibition, its presentation and

the activities to be held throughout the journey were planned in a comprehensive way; the smallest

details were considered and support was received from experts. We come across memoirs,

local and foreign newspaper articles about them. But in all these sources, it is only mentioned

that the students of Sanayi-i Nefise Mektebi participated in the exhibition or that Fine Arts works

were included in the exhibition; while the handicrafts and commercial goods that can be classified

as crafts are briefly mentioned, the paintings in the Exhibition or the painters participating in the

exhibition are not mentioned. Except for the information that Namık İsmail prepared the logo for

the exhibition, only a few sources mention that İbrahim Çallı’s portrait of Atatürk is included in

the exhibition. As understood from the visuals of the exhibition, the paintings were hung on the

walls. In fact, as stated in the written sources, various photographs, commercial signs and charts

were presented to the visitors as well as the tables. In the context of the exhibition, photographs

and paintings are not exhibited here for sale, and this is not an art exhibition. The exhibition has

two purposes: First, to promote Turkey’s main products to Europe and to develop trade by connecting

Turkish traders with relevant people in Europe; the second is to introduce Turkey, which

has developed rapidly after the proclamation of the Republic, to Europe. Therefore, it is important

and remarkable to include paintings by painters in such a concept. In addition, the fact that

among the 285 passengers on the ferry are art historian Celal Esad (Arseven), his daughter, the

first Turkish female journalist Bedia Celal Hanım, and the first female sculptor Nermin (Faruki)

Hanım, the exhibition also increases its importance in terms of art history. It has been seen that

the names of the participating painters and their paintings are not mentioned in the sources related

to the exhibition, and the name of this exhibition is not mentioned in the books about the painters

we can identify. As a result, in this paper, the painters and their paintings in the exhibition will be

tried to be interpreted by giving place to the extent that it can be determined.