Ketebe Yayınevi, İstanbul, 2024
As a result of the conquests in the first period of Islam, a justice-based administration was tried to be carried out in the conquered lands. After the conquest of the land of Sevād, the caliph of the period, Hz. Umar, with a historical decision, did not share the conquered lands with the Islamic army and left them in the hands of the local people, and systematised the tribute tax to be collected in the state treasury and redistributed. With the practice of tribute, aims such as preventing the concentration of wealth in a single hand, preventing the spread of slavery, taking care of the needy segments of the society and realising what is following the spirit of Islam in the social sense were pursued. This set of objectives enabled Hz. Umar to set an important example of social justice. Although the practice of kharaj is mostly analysed within the framework of ijtihād, it is interpreted for the first time in this book by linking it to social justice on the axis of the understanding of maqāṣid through the current discussion topics of Islamic economics. In this direction, after analysing historical data, the related concepts are discussed one by one, and a final evaluation including interpretations from the modern period is made.
In Conquest, Kharaj, Economics, The Social Justice in the Period of Caliph Omar, Öznur Özdemir opens new ways of thinking for the new generation of researchers, especially economic historians, by showing how to develop theoretical frameworks, how to uncover hidden wisdoms and how to interpret historical cases.
İslam’ın ilk dönemindeki fetihler neticesinde ulaşılan topraklarda adalet temelli bir yönetim yürütülmeye çalışılmıştır. Sevâd arazisinin fethinden sonra dönemin halifesi Hz. Ömer tarihî bir kararla fethedilen toprakları İslam ordusuna pay etmeyerek yerli halkın elinde bırakmış, bunun karşılığında ödeyecekleri haraç vergisini ise devlet hazinesinde toplanıp yeniden dağıtılacak şekilde sistemleştirmiştir. Haraç uygulaması ile servetin tek elde toplanmasını önlemek, köleliğin yaygınlaşmasının önüne geçebilmek, toplumun ihtiyaç sahibi kesimlerini de gözetebilmek ve toplumsal anlamda İslam’ın taşıdığı ruha uygun olanı gerçekleştirebilmek gibi amaçlar gözetilmiştir. Bu amaçlar bütünü Hz. Ömer’in sosyal adalet konusunda önemli bir örneği ortaya koyabilmesini sağlamıştır. Haraç uygulaması çoğunlukla ictihâd çerçevesinde incelenen bir uygulama olmakla birlikte ilk kez bu kitapta İslam iktisadının güncel tartışma konuları üzerinden makāsıd anlayışı ekseninde sosyal adalete bağlanarak yorumlanmıştır. Bu doğrultuda tarihi verilere yönelik analizlerin ardından ilgili kavramlar tek tek ele alınmış, modern dönemden yorumları da kapsayan nihai bir değerlendirme yapılmıştır.
Öznur Özdemir; Fetih, Haraç, İktisat’ta yeni nesil araştırmacılara ve özellikle iktisat tarihçilerine, teorik çerçevelerin nasıl geliştirileceğini, örtülü hikmetlerin nasıl ortaya çıkarılacağını ve tarihsel vakaların nasıl yorumlanacağını göstererek yeni düşünme yolları açıyor.