Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, cilt.35, sa.4, ss.1445-1462, 2021 (Hakemli Dergi)
COVID-19 pandemisi dünyada ve Türkiye’de 2020 yılının Mart ayından bu yana çeşitli sektörleri
etkilemektedir. Türkiye’de bu etkinin azaltılması amacıyla, pandeminin başladığı andan itibaren özellikle
fiziksel teması ortadan kaldırmaya yönelik önlemler alınmıştır. Bu durumdan başta eğitim kurumları (MEB’e
bağlı) ve bankalar etkilenmiştir. Her iki hizmet sektöründe de aralıklarla da olsa daha önceden uygulanmayan
veya tercih edilmeyen tam evden çalışma veya kısmi evden çalışma sistemine geçiş söz konusu olmuştur. Bu
durum da, insan kaynakları yönetimi açısından önemli bir kavram olan iş verimliliğini olumsuz
etkileyebilmektedir. Bu çalışmanın amacı, pandemi döneminde evden çalışma sistemini en az 3 ay
deneyimlemiş öğretmenler ve banka çalışanlarının algılanan iş verimliliği ve öncülleri (aile iş çatışması, rol
çatışması ve algılanan stres) arasındaki ilişkileri incelemek, her iki çalışan grubunu karşılaştırmak ve insan
kaynakları yönetimi uygulamaları açısından önerilerde bulunmaktır. Araştırmanın verileri 2021 yılının Mart ve
Nisan aylarında Bursa şehir merkezinde ikamet eden banka çalışanlarından ve öğretmenlerden toplanmıştır.
Araştırmada kartopu örnekleme yöntemi kullanılmış ve veriler online anket tekniği ile toplanmıştır. Toplamda
336 adet analize uygun anket verisi elde edilmiştir. Banka çalışanları örneklemi için elde edilen sonuçlara göre,
algılanan iş verimliliğinin en önemli öncülünün aile iş çatışması olduğu bulunmuştur. Algılanan iş verimliliğinin
diğer önemli öncülleri de sırasıyla, rol çatışması ve algılanan stres olarak tespit edilmiştir. Buna karşın,
öğretmen örneklemi için elde edilen bulgular incelendiğinde, algılanan iş verimliliğinin en önemli öncülünün
algılanan stres olduğu tespit edilmiştir. Algılanan stresin öncüllerine bakıldığında benzer şekilde en önemli
öncüllerin aile iş çatışması ile rol çatışması olduğu bulunmuştur.