TÜRKİYE'DE KADAVRA SORUNU VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ


Şeker M., Şendemir E., Malas M. A., Uysal İ. İ., Denk C. C., Şehirli Ü. S., ...Daha Fazla

Teknik Rapor, ss.1-34, 2013

  • Yayın Türü: Diğer Yayınlar / Teknik Rapor
  • Basım Tarihi: 2013
  • Sayfa Sayıları: ss.1-34
  • Bursa Uludağ Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Tıp Fakültesi öğrencileri ve tıpta uzmanlık öğrencilerinin eğitiminde kadavra (insan cesedi) vazgeçilmez bir eğitim materyalidir. Kaliteli sağlık hizmetinde en önde gelen unsur sağlık elemanlarının iyi yetişmiş olmasıdır. Sağlık alanındaki bilgiler çok hızlı bir şekilde artmakta ve yenilenmektedir. Bu nedenle sağlık eğitimi de, artan bu bilgiyi en iyi şekilde öğretebilmek için tüm yeni teknolojilerden yararlanmaya çalışmaktadır. Tıp eğitiminin temel taşlarından biri olan Anatomi eğitiminde de birçok yenilikten yararlanılmaktadır. Ancak Anatomi eğitiminin olmazsa olmazı insan bedeni üzerinde yapılan eğitimdir. Yüzyıllardır kadavra üzerinde çalışmalar yapılmaktadır ve henüz hiçbir teknolojik gelişme bu uygulamanın yerini almaya aday görünmemektedir. Kaliteli bir Anatomi eğitimi için en fazla 6 öğrencinin bir kadavra üzerinde çalışması uygundur. Ne yazık ki ülkemizde bu oran istenilenin çok altındadır. Hatta bazı tıp fakültelerinde kadavra bulunmamaktadır. Artan tıp fakültesi ve tıp öğrencisi sayısı bu yetersizliğin temel nedenlerinden biridir. Gelişmiş ülkelerde kadavra halkın bağışları ile sağlanmaktadır. Binlerce kişi bedenini eğitim ve bilimsel amaçlı tıp fakültelerine bağışlamaktadır. Bu toplumların bilime olan inancının ve desteğinin oldukça önemli bir göstergesidir. Ne yazık ki, ülkemizde kadavra bağışı yok denecek kadar azdır. 75 milyonluk Türkiye’de senede sadece 10-20 kişi kendini bağışlamaktadır. Ölen bir insanın yaşayanlara verebileceği, hiçbir maddi değerle ölçülemeyecek en değerli hediyesi, bedenini insanlığın ve bilimin gelişimine adamaktır. Bu noktada bilimin faydasına inanan, bilimsel çalışmalara destek vermek isteyen ve çocuklarımızın da iyi yetişmiş sağlık personelinden (doktor, diş hekimi, hemşire, eczacı, laborant) hizmet almasını arzu eden tüm vatandaşlarımıza görev düşmektedir. İslam dinince de caiz olan (Diyanet İşleri Başkanlığı) kadavra bağışı ile birçok hekimin yetişmesine yardımcı olunabilir. Böylece yüzlerce belki de binlerce insanın yaşamının kurtulmasına, hastalıklarının tedavi edilmesine katkıda bulunulabilir. Kanunlarımız çerçevesinde kişi kendini ölümünden sonra eğitim ve bilimsel amaçlı bağışlayabilmektedir. Bunun yanı sıra böyle bir isteği olduğu bilinen kişinin bedeni de tüm varislerin onayıyla aynı amaçla bağışlanabilir. Bu konuda Tıp Fakültelerinin Anatomi Anabilim Dallarına başvurulmalıdır. Bağışlanan bedenler üzerinde çalışmalar son derece katı tıp ahlakı çerçevesinde, gereken saygı gösterilerek yürütülmekte, daha sonrasında kişinin isteği doğrultusunda cenaze işlemleri yapılmaktadır.