MEME KANSERLİ HASTALARDA AKSİLLER LENF NODLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNDE MORFOLOJİK BULGULARIN VE ELASTOGRAFİNİN ROLÜ


Erdemli Gürsel B., Gökalp G.

8. Ulusal Meme Radyolojisi Sempozyumu, İzmir, Türkiye, 26 - 27 Mayıs 2023, ss.36-38

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.36-38
  • Bursa Uludağ Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş

Meme kanserli (MK) hastalarda aksiller lenf nodlarının (LN) Ultrasonografi (US) ile

preoperatif değerlendirilmesi evreleme, tedavi ve prognozun belirlenmesinde oldukça

önemlidir. US, biyopsi kılavuzluğunda tercih edilecek uygun ve noninvaziv yöntemdir (1).

Çalışmanın amacı MK hastalarında LN multimodal US bulguları ile biyopsi sonuçlarını

karşılaştırarak, metastatik tutulum açısından anlamlı olabilecek bulguları ortaya koymaktır.

Yöntem

2021-2022 tarihlerinde MK tanısı alıp, tedavi almamış, aksilla US’si ve biyopsisi yapılmış

47 kadın hastada 52 LN değerlendirildi. B-mod US ile morfolojileri ve Shear Wave

Elastografi (SWE) ile sertlik dereceleri kPa cinsinden kantitatif olarak kaydedildi. Transvers

(TR) ve anterior-posterior (AP) çapları, bu çapların oranları (TR/AP), korteks kalınlıkları,

kontur lobulasyonu ve yağlı hilus varlığı kaydedildi. B-mod US’deki bulgulara göre LN 6

sınıfa ve 2 gruba ayrıldı (Tablo 1) (2). Histopatolojik sonuçlara göre de benign ve malign

gruplara ayrıldı. Benign/malign grup arasında B-mod US, SWE ve sınıflandırma bulgularının

farklılığı araştırıldı. Anlamlı farklılık gösteren sayısal değişkenler için malignite tespitinde

kullanılabilecek cut-off değerler belirlendi.

Bulgular

47 hastada 52 LN’dan 35’i (%67) benign, 17’si (%33) malign (metastaz) tanı aldı. Gruplar

arasında AP çap (p=0,026), TR/AP oranları (p=0,044), SWE değerleri (p<0,001),

lobulasyon varlığı (p=0,046) ve korteks kalınlığı (p=0,004) açısından istatistiksel olarak


anlamlı farklılık saptandı (Tablo 2). Benign/malign ayrımında anlamlı korteks kalınlık cut-

off değeri 3,35 mm (sensitivite: %88,2, spesifisite: %57,1, p<0,001, AUC: 0,751), anlamlı


SWE değeri 27.8 kPa (sensitivite: %70.6, spesifisite: %99.1, p<0,001, AUC: 0,861)

bulundu. Morfolojik özelliklere göre 52 LN’nun 10’u (%19) Tip 2, 18’i (%35) Tip 3, 4’ü (%8)

Tip 4, 9’u (%17) Tip 5, 11’i (%21) Tip 6 olarak sınıflandı. Grup A’da 35 (%67) LN’nun %80’i

benign, Grup B’de 17 (%33) LN’nun %59’u maligndi ve aralarındaki fark anlamlıydı

(p=0,01). Gruplara göre histopatolojik sonuçlar Tablo 3’de gösterildi.

Tartışma/Sonuç

Literatürde LN korteks kalınlığının >2,5-3 mm olması, fokal kortikal lobulasyon varlığı, yağlı

hilus yokluğu ve yuvarlak şekil malignite açısından oldukça anlamlı kabul edilmektedir

(3,4). Çalışmamızda benign/malign gruplar arasında kortikal lobulasyon varlığı ve TR/AP

oranının azalması (yuvarlak şekil) malignite yönünden anlamlıydı. AP kalınlığın artması

malign grupta daha sık görülmekteydi. Morfolojik özelliklere göre yapılan gruplandırmada

Grup B’deki LN’nın çoğu malign, Grup A’dakiler benigndi. Literatürde metastazı öngörmede

boyut değerlendirmesinde belirli bir cut-off değer bulunmamakla birlikte bir çalışmada >3

mm kalınlığın en güvenilir bulgu olduğu sonucuna varılmıştır (5). Çalışmamızda kortikal

kalınlığın en yüksek sensitivite ve spesifisite düzeyinin 3,35 mm olması literatürü

desteklemektedir. Metastazı öngörmede farklı elastografi teknikleriyle elde edilmiş farklı

cutoff değerleri bildirilmiştir. Ancak güncel yayınlar en iyi cutoff değerin ortalama 21,10

kPa, 23,2 kPa olduğunu, güncel bir metaanaliz çalışması da 23,7-26,5 kPa olduğunu

bildirmektedir (6-8) Bizim sonuçlarımız da bu verilerle benzerlik göstermektedir.

Sonuç olarak MK tespit edilen, korteks kalınlığı artmış, yuvarlak şekilli, özellikle Grup B

kategorisinde yer alan ve elastikiyeti azalmış LN’nın mutlaka histopatolojik olarak

değerlendirilmesini önermekteyiz.