Türkiye'de Eğitime Dair Güncel Tartışma ve Arayışlar


Creative Commons License

Turan S.

Tebeşir, cilt.26, sa.6, ss.35-38, 2022 (Hakemsiz Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Derleme
  • Cilt numarası: 26 Sayı: 6
  • Basım Tarihi: 2022
  • Dergi Adı: Tebeşir
  • Sayfa Sayıları: ss.35-38
  • Bursa Uludağ Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Eğitimciler, çok eski çağlardan beri ‘eğitim’ ve ‘okul’ arasındaki bağı veya bağlantıyı kurmak için büyük çaba sarf etmişlerdir. Ancak eğitim ve okul arasındaki bu bağa ilişkin tartışmaların 20. yüzyıla kadar çok zayıf kaldığı, özellikle Fransız ve Sanayi Devrimi ile birlikte okula yeni görev ve işlevlerin yüklenilmesiyle birlikte anlam arayışında daha büyük çatlakların oluştuğu söylenebilir. Okulun temel işlevleri arasında görünen politik işlev Fransız devriminden; okula yüklenen ekonomik işlev ise sanayi devriminden sonra gündeme gelmiştir. Bu tartışmalar, modern okulun varlık sebebinin ne olması gerektiğine dair tartışmaları da peşinde getirmiştir. Türkiye’de ‘batı tipi’ okul tartışmaları 1700’lü yılların sonunda başlamış ve modern okullar 18. yüzyıldan itibaren eğitim sistemine dahil edilmiştir. Osmanlı Türkiye’sinde ilk yenileşme dönemi (1776-1839), eğitim ve okula dair tartışmaların ve her alandaki gerilemenin üstesinden gelebilmek için yeni bir insan tipolojisine ihtiyacın duyulduğu ve bu bağlamda eğitimde reform ihtiyacının en üst düzeyde hissedildiği bir zaman dilimidir. Bu dönemde ‘maarifte ıslahat’ girişim ve çabalarına askeri okullardan başlanmıştır. Bu bağlamda 1776 yılında, Fransız Devrimi’nden 13 yıl önce, askeri deniz okulu; 1796 yılında askeri kara okulu ve 1834 yılında harp okulu birbiri ardına açılmıştır. Batı karşısında gerileme veya çöküşün ancak askeri eğitim alanında yapılacak reformla mümkün olabileceği, o dönemin bürokratik ve askeri elitinin, mutabakatla üzerinde durduğu bir konudur. Askeri eğitim alanındaki reformlara paralel olarak, 1824 yılında, II. Mahmut’un emri ile ilköğretim zorunlu hale getirilmiş; ‘Batı’ ile eğitim ilişkileri artırılarak, yeni bir toplum ve insan tipinin yaratılması ön görülmüş ve Batı’ya çağdaş eğitim almaları için öğrenciler gönderilmişdir.