IX. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi, Çanakkale, Türkiye, 15 - 17 Kasım 2018, ss.239-257
Göç bağlamında farklı kültürel arka plana sahip bireyler bir
araya gelmektedir. Berry (1997) Kültürleşme Kuramı’nda bir araya gelen bu
bireylerin arasındaki ilişkilerin paylaştıkları bağlamdan etkilendiğini
vurgulanmaktadır. Allport (1954) ise, farklı gruplar arasında iyi ilişkiler
geliştirmenin, grupların temas içinde olması ve birbirlerini tanıması ile
mümkün olabileceğini öngörür. Komşular göçmenlerin etkileşime girdiği en yakın
fiziksel çevreyi temsil etmekte ve göçmenin yeni kültür ile kuracağı ilişki
komşularının kimler olduğundan etkilenmektedir (Miller ve diğerleri, 2009).
Dolayısıyla göçmen için komşu ilişkileri, yeni kültür ile kuracağı etkileşim
açısından bir gruplar arası geçiş sistemi niteliği taşımaktadır. Bu fikre göre,
göçmenin yakın çevresinde aynı kültürden bireylerin olması bireyi iyi
hissettirse de, yeni kültür ile bütünleşmesinin önünde bir engel oluşturabilir.
Öte yandan göçmenin kendi kültüründen farklı kültürden komşulara sahip olması
diğer kültürler ile temasını arttırırken, yeni kültürel gruptan daha yakın
ilişkiler kurmasını sağlamaktadır. Bu kuramsal çerçeveden bakıldığında bu
çalışmanın amacı kadın göçmen için önemli bir kültürel temas bağlamı olan
komşuluk ilişkilerinin ve göçmenin yeni kültürden algıladığı yakınlık
arasındaki ilişkiyi iç göç deneyimi bağlamında araştırmaktır. Bu amaç
doğrultusunda, çalışmanın örneklemini çoğunlukla Türkiye’nin doğusundan ve
kuzeydoğusundan iç göç yoluyla Bursa, Ankara ve İstanbul illerinden birine
yerleşmiş 215 kadın (20-60 yaş) oluşturmaktadır. Çalışmanın verileri kadının öz
bildirime dayalı elde edilen kültürel yakınlık algısı, komşularının kültürel
kökeni, komşudan algılanan sosyal destek ve demografik bilgilerden
oluşmaktadır. Tek Yönlü Varyans analizi kullanılarak ulaşılan sonuçlar, göçmen
kadının komşularının kökenine bağlı olarak yeni kültürle algıladığı yakınlığın
düzeyinin farklılaştığını göstermektedir. Komşuları hem kendi kültüründen hem
de başka kültürlerden olan göçmenler, çoğu başka kültürlerden komşuları olan
göçmenler ile karşılaştırıldığında yeni kültür ile anlamlı derecede daha fazla
yakınlık algısı bildirmiştir. İlginç bir bulgu ise komşudan algılanan desteğin
etkisi kontrol edildiğinde komşunun kültürel kökeni ve algılanan yakınlık
arasında var olan anlamlı farkın ortadan kalkmış olmasıdır. Dolayısıyla sosyal
desteğin etkisi kontrol edildiğinde yeni kültüre olan yakınlık tüm komşu
gruplarında benzer şekilde algılanmıştır. Araştırmanın bulguları, komşuluk
bağlamı ve yeni kültür ile kurulan ilişkinin etkileşimine odaklanarak,
kültürleşme ve gruplar arası temas literatürü çerçevesinde tartışılmıştır.