Akademik Veri Yönetim Sistemi
Gıda Biyoteknolojisi, Zümrüt Begüm Ögel, Editör, Türkiye Klinikleri Yayınevi, Ankara, ss.17-21, 2021
Muhafazakâr tahminler, dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 10 milyara yakın olacağını göstermektedir. Bu durum, gıda ve yem üretiminde büyük bir artış gerektirecektir. Değişen iklim koşullarına
daha fazla adapte olabilen ve patojenlere ve diğer zararlılara karşı daha az savunmasız olan ürünler ileriye dönük önemli çözüm önerileridir. Türkiye’de gıda ve yem sektörünün konu ile ilgili olarak karşılaştığı sorunlar ancak genetik modifiye organizma konusuna bilimsel temelde bir yaklaşım ile çözülebilir.
Dünyada, genetik modifiye organizmaların (GDO) izlenebilirliği ile ilgili birçok düzenleme bulunmaktadır. Bunlar hem gıda hem de yem ile ilgilidir. Amaç, tüketiciye bilgi sağlamak, gıda ve yem zincirindeki GD varlığının şeffaflığını sağlamak ve GD ürünler üzerinde bilimsel fikir birliğini teşvik etmektir.
Bu makalede, genetik modifiye organizmalar hakkında tanımlar, Türkiye’de ve dünyada genetik modifiye bitkiler ile saptama yöntemleri hakkında bilgi verilecektir.
Conservative estimates indicate that the world's population will be close to 10 billion by
2050. This will require a large increase in food and feed production. Crops that are more adaptable to
varying climatic conditions and less vulnerable to pathogens and other pests are important future solutions. In Turkey, the problems faced by the food and feed sector can only be solved with a scientific approach to genetically modified organism. There are many regulations on the traceability of genetically
modified organisms (GMOs) in the world. The aim is to provide information to the consumer, to ensure
the transparency of the presence of GM in the food and feed chain and to promote scientific consensus
on GM products. This article describes some definations on the genetically modified organisms, the detection and the quantification methods of genetically modified plants to develop our understanding on
this issue.