Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sa.40, ss.120-142, 2021 (Hakemli Dergi)
Magna Carta Libertatum (Magna Carta) dünya siyasi tarihinde,
monarşiye özgürlükler lehine vurulan ilk ve en büyük darbelerden biri olarak
görülmektedir. Birçok konuda çeşitli hükümler içeren bu belgenin vergi
hukukuna yansımalarından en önemlisi de doktrinde “temsilsiz vergi olmaz”
ilkelerinin kaynağı olarak gösterilmesidir. Vergide yasallık ve temsilsiz vergi
olmaz ilkesi demokratik hukuk devletlerinde vergilendirme yetkisini
sınırlandıran en önemli ilkeler olarak kabul edilebilir. “Temsilsiz vergi olmaz”
ilkesinin kaynağının Magna Carta olarak gösterilmesine rağmen durum aslında
bundan farklıdır. Bu makalede tarihsel veriler ışığında “temsilsiz vergi olmaz”
ilkesinin günümüzdeki konseptinin gerçekten Magna Carta’ya dayanıp
dayanmadığı hususu irdelenecektir
In world political history, Magna Carta Libertatum (Magna Carta) is
seen as one of the first and greatest blow to the monarchy in favor of freedoms.
The most important reflection of this document in tax law is that it is shown as
the source of the principles of “no taxation without representation” in the legal
literature. The principles of “legality of taxation” and “no taxation without
representation” can be regarded as the most important principles limiting the
taxation power of states in democratic Rechtstaats. Although the source of “no
taxation without representation” principle is claimed to be Magna Carta, the truth
is different. In this article, in the light of historical data, it will be examined that
whether the current concept of "no tax without representation" principle is really
based on Magna Carta in the light of historical data.