11. Uluslararası Asos Congress Hukuk Sempozyumu Ö, Kayseri, Türkiye, 15 - 16 Mayıs 2025, ss.61-62, (Özet Bildiri)
Bu çalışmanın amacı, anayasa hukukunun temel kuramsal meselelerinden biri olan asli kurucu iktidar ile tali kurucu iktidar (anayasayı değiştirme iktidarı) arasındaki ayrımın teorik geçerliliğini ve yerindeliğini sorgulamaktır. Türk hukuk doktrininde kanonlaşmış bu ayrımın ne ölçüde yerinde olduğu, kuramsal temelleri ve tarihsel gelişimi üzerinden değerlendirilmiştir. Çalışmada, asli kurucu iktidarın hukuki bağlayıcılığı olmayan ve yeni bir anayasa yapma gücü olarak tanımlandığı; tali kurucu iktidarın ise mevcut bir anayasayı, kendi öngördüğü yöntemlerle değiştirme yetkisi olduğu belirtilmiştir. Anayasayı değiştirme iktidarının dahil olması muhtemel kategori olan kurulmuş iktidar kavramı da bir anayasa tarafından oluşturulmuş, yetki sınırları belirlenmiş, hukuka bağlı devlet organlarını ifade etmektedir. Bu kapsamda, ilk olarak asli kurucu iktidar, tali kurucu iktidar ve kurulmuş iktidar kavramları yukarıda belirtildiği şekilde tanımlanmış; ardından bu kavramların düşünsel kökenleri Emmanuel-Joseph Sieyès, Olivier Beaud, Raymond Carré de Malberg ve Roger Bonnard gibi önemli anayasa teorisyenlerinin görüşleri ışığında analiz edilmiştir. Karşılaştırmalı ve normatif analiz yöntemlerinin kullanıldığı bu çalışmada, ilgili kavramların içerdiği anlam farklılıkları, hukuki niteliği ve kullanım biçimleri ele alınmıştır. Kavramların tarihsel gelişimlerinin belirleyiciliği vurgulanmıştır. Bu bağlamlarda anayasayı değiştirme iktidarının kurucu iktidar olarak kabul edilmesinin mantıksal ve hukuksal tutarlılığı sorgulanmıştır. Çalışmada, anayasayı değiştirme iktidarının değiştirilmesi yasaklanan hükümler ve değiştirme usulleri yönünden anayasa tarafından sınırlandırılmış olması bakımından, onu klasik anlamda bir kurucu iktidar olarak değil; daha çok bir kurulmuş iktidar niteliğinde değerlendirmek gerektiği savunulmuştur. Anayasayı değiştirme iktidarının, kendisini oluşturan anayasal normlara bağlı kalması, onun asli kurucu iktidardan ayrılmasına ve teorik olarak kurulmuş iktidarlara yakınlaşmasına neden olmaktadır. Ancak bu iktidarın, kendisini sınırlayan kuralları değiştirme kapasitesine sahip olması ise onu klasik anlamdaki yürütme, yasama ve yargı iktidarlarından ayıran bir özellik olarak değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, çalışmada anayasayı değiştirme iktidarının ne tam anlamıyla bir kurucu iktidar ne de salt bir kurulmuş iktidar olduğu; ancak teorik tutarlılık açısından kurulmuş iktidarlar kategorisinde değerlendirilmesinin daha uygun olduğu ileri sürülmüştür. Bu yaklaşım doğrultusunda anayasa hukuku doktrininde devletin temel fonksiyonları arasında yasama, 61 11. Uluslararası Hukuk Sempozyumu yürütme ve yargının yanına “anayasayı değiştirme fonksiyonu”nun da dahil edilmesi önerilmektedir. Böylece anayasa değişikliği süreçlerinin hukuki doğası daha sağlıklı bir şekilde kavranabilir ve anayasa hukukunun kuramsal yapısına katkı sağlanabilir.