Politik teolojinin ne anlama geldiği sorusundan hareket eden bu makale, politik teolojiyi Karl Marx’ı değerlendirmenin en uygun bağlamı olarak sunmayı amaçlamaktadır. Politika ve teoloji farklı insani etkinliklere işaret eden adlandırmalar olsa da, taşıdıkları işlevler açısından aralarında benzerliği aşan bir durum olduğu söylenebilir. Bu benzerlik tarihsel ‘sistematik’ ve ‘yapısaldır.’ Politik teolojinin temel iddiası, modern devlet kuramına ait tüm kavramların teolojiden aktarılmış olduğudur. Dolayısıyla politik teoloji ‘teolojik politika’ şeklinde de ele alınabilir. Modern dönemde, özellikle on dokuzuncu yüzyıldaki politik seküler akımların (Marksizm, nasyonalizm, sosyalizm vb.) temel özelliği bir soruna çözüm bulmak, belirli vaatlerde bulunmak, ya tek bir ulusu ya da tüm insanlığı adil, ahenkli, refah bir sosyal düzen içerisine oturtmaktır. Söz konusu akımlar tıpkı bir din gibi ‘kurtuluş’ vaadinde bulunurlar. Marx’ın politik düşüncesi de bu çizgidedir. Devrim, proletarya, yabancılaşma, özel mülkiyet, sınıfsız toplum, komünizm Marx’ın görüşlerinin temelinde yer alır. Politik teoloji teolojik terminolojinin politik dile tahvil edilebileceğini öne sürer. Teolojinin terminolojisi açısından devrim kıyametle, proletarya müjdelenen devrimci Mesih’le, yabancılaşma ve özel mülkiyet ilk günahla, komünizm cennet kavramıyla paralellik taşır. Kuşkusuz Marx’ı ‘Yahudi bir düşünür’ kategorisi içinde tüketmek mümkün değildir. Ancak Marx’ın ileri sürdüğü görüşler, politik seküler-Mesihçilik kategorisinde değerlendirilebilir.
Proceeding from the question of what political theology means, this article aims to present political theology as the most appropriate context for evaluating Karl Marx. Although politics and theology are designations that point to different human activities, it can be said that there is a situation that exceeds the similarity between them in terms of the functions they carry decisively. This similarity is historically, ‘systematic’ and ‘structural.’ The main claim of political theology is that all the concepts belonging to the modern theory of the state have been transferred from theology. Therefore, political theology can also be considered in the form of ‘theological politics'. The main feature of the political secular movements (Marxism, nationalism, socialism, etc.) in the modern period, especially in the nineteenth century, is to find a solution to a problem, to make certain promises, or to place either a single nation or all humanity in a just, harmonious and prosperous social order. These movements promise ‘salvation’ just like a religion. Marx’s political thought is also on this line. Revolution, proletariat, alienation, private property, classless society, communism are at the heart of Marx's views. Political theology suggests that theological terminology can be linked to political language. In terms of the theology's terminology, revolution is parallel to the apocalypse, the proletariat is parallel to the heralded revolutionary Messiah, alienation and private property are original sin, communism is parallel to the concept of heaven. Undoubtedly, it is not possible to consume Marx in the category of a ‘Jewish thinker’. However, the views put forward by Marx can be evaluated in the category of political secular-Messianism.