Sosyal Politika ve Sosyal Hizmet Çalışmaları Dergisi, cilt.4, sa.1, ss.129-151, 2023 (Hakemli Dergi)
Demokratik yaşam kültürünün bir uzantısı olarak kabul edilen “katılım”, gündelik yaşamda her zaman
için geniş bir kapsayıcılıkla hayata geçirilememektedir. Günümüzde katılımcı kentsel planlama
uygulamaları aracılığıyla kentleşmeye rant olanağı gözüyle bakılması, bu planlama süreçlerinde
demokrasi kaygısını neredeyse yok etmiş durumdadır. Diğer taraftan kentsel alana dahil edilmeyen ve
kentli statüsünde olmayan mülteciler için durum daha farklıdır. Çalışma kapsamında “kentin geçiciliği”
şeklinde ifade edilen mülteci kamp yerleşmeleri, kent yapısının çoğu iyileştirme ve geliştirme
müdahalelerinden yararlanamamakta hatta temel alt yapı hizmetlerinden bile yoksun olabilmektedir.
Mekânsal niteliklerle benzer biçimde, mekânın mülteci sakinleri de bir kentli kadar hak sahibi değildir.
Bu durumda mültecilerin evlerini terk etmek zorunda kalmış bireyler olarak kente entegrasyonu zaten
zorken, bu ayrımcı yaklaşımlar durumu çıkmaza sokmaktadır. Bu tür yanlış uygulamalar, mültecilerin
entegrasyon motivasyonunu da olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak kampta yaşıyor oldukları süre
boyunca yaşam kalitelerinin daha iyi olma beklentisi doğal olarak devam etmektedir. Bu doğrultuda
çalışma kapsamında yapılan araştırmalar kamp alanlarında katılımcı uygulamaları sorgulamayı
hedeflemektedir. Bu amaçla, kamp yerleşmesinin sosyal ve mekânsal yapısının anlaşılması
amaçlanarak uygulanan katılımcı yaklaşımlar incelenmiş, mültecilerin demokrasi ortamının
sağlanabilirliği ve sağlandığı durumdaki etkileri örneklerle karşılaştırmalı olarak araştırılmıştır.