Ege Tıp Dergisi, vol.56, no.1, pp.1-5, 2017 (Peer-Reviewed Journal)
Amaç: Bu çalışmada ikinci basamak sağlık merkezi olan kliniğimizde yapılan laparoskopik ürolojik ameliyatların
operatif ve erken postoperatif verilerinin incelenmesini amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2014 ve Ocak 2015 tarihleri arasında yapılan 9 laparoskopik prosedürün verileri analiz
edildi. Hastaların demografik verileri, operasyon süreleri, tahmini kan kaybı ve hastanede kalış süreleri geriye dönük
olarak değerlendirildi. İntraoperatif ve erken postoperatif komplikasyonlar modifiye Clavien klasifikasyon sistemine
göre belirlendi. İstatistiksel analiz SPSS v.20 (IBM, Armonk, NY, USA) programı kullanılarak yapıldı.
Bulgular: Ortalama hasta yaşı 45±8 idi. Hastaların ortalama vücut kitle endeksleri 28±3, ortalama ASA (Amerikan
Anestezistler Derneği) skoru ise 1.3 idi. Tüm olguların ortalama operasyon süresi 118±56 dakika tahmini kan kaybı
ise <50 mL idi. Ortalama dren ve hastanede kalış süresi sırasıyla 1.3±1 ve 2.1±1.2 gündü. İntraoperatif herhangi bir
komplikasyon gelişmedi. Ancak laparoskopik piyelolitotomi yapılan bir hastada uzamış drenaja sebep olan
anastomoz kaçağı izlendi. Ortalama 8.8 aylık takip döneminde olguların hiçbirinde rekürren hastalık izlenmedi.
Sonuç: Laparoskopi kabul edilebilir ortalama operasyon süresi, tahmini kan kaybı ve hastanede kalış süreleri ile açık
cerrahinin minimal invaziv bir alternatifidir. Bununla birlikte, günümüzde ülkemizde teknik ekipmanın ve cerrahi
tecrübenin yeterli olduğu 2. basamak sağlık merkezlerinde de güvenle uygulanabilir bir yöntemdir.