Mülkiye, cilt.43, sa.4, ss.731-758, 2019 (Hakemli Dergi)
Gündelik hayatın, her türlü ilişki biçimiyle hukukun konusu haline gelmesi, spor alanının hukuksallaşma sürecini de etkilemiştir. Bu hukuksallaşma sürecinin önemli bir parçası olan 6222 Sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesi yasası, spor ve özellikle futbol alanını sosyolojik olarak etkileyen bir hukuksal düzenlemedir. 6222 sayılı yasayla uygulamaya geçen Passolig ile, tribünlerde, spor alanlarında ve spor kültüründe önemli değişimler yaşanmaktadır. Türkiye’de tarihi çok da eski olmayan sporda şiddetin önlenmesi yasalarının esas hedefi güvenliğin sağlanmasıdır. Böylece ”spor severler” güvenli bir şekilde spor alanlarına gelebileceklerdir. Aynı zamanda Passolig’in de söylemi olan bu güvenlik ihtiyacının en önemli sonucu piyasalaştırmadır. Dünyadaki örneklere benzer şekilde spor alanında şiddet söylemi ve buna karşı alınan önlemlerle piyasalaştırma birbirini takip eden süreçler olmuşlardır. Güvenlik ve sermaye kavramları, esasen modern devletin kökenlerinde de mevcuttur. Modern devlet, şiddet tekeliyle birlikte bireysel güvenliği temin ederken, aynı zamanda sermaye hareketliliği için güvenli bir ortam da yaratmaktadır. Spor alanında da, oyuncuların davranışlarından taraftarların ıslahına kadar her alan yasalar yoluyla düzenlenirken, alan metalaştırılmakta ve alanın yeni kuralları, piyasa ilişkilerine tabi kılınmaktadır. Futbol taraftarlığı kendinde bulundurduğu organizasyon kapasitesi açısından önemli bir kolektif kimlik oluşturma zeminidir. Seyircinin göreceli pasif varoluşuna karşı, organizasyon kapasitesiyle taraftar bir anlamda kolektif bir aktiflik kapasitesini de işaret eder. Endüstriyel futbol çağında piyasa merkezli düzenlemelerin istekleriyle de genelde bu taraftarlık zaten bir doğal çelişki içerisindedir. Bu çalışmada sporda ve özellikle futbolda şiddet filleri üzerine yapılan tartışmalara değinildikten sonra, futbolun endüstriyelleşmesi sürecinde güvenlik sağlamaya yönelik politikaların nasıl etkili olduğuna, modern devletin oluşumunda yer alan güvenlik ve sermaye ilişkisi çerçevesinde bakılmıştır. Bu tartışmalar bağlamında Türkiye’de sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesi için atılan hukuksal adımlar değerlendirilmiştir. 6222 sayılı yasa ve Passolig uygulamalarına dair değerlendirmenin ana gövdesini modern devletin oluşumunda yaslandığı iki kavram olarak güvenlik ve sermaye oluşturmaktadır. Türkiye’deki hukuksal düzenlemelerin de esasen şiddet fiillerinin önlenmesi amacında ya da hukuksal yaptırımlar yoluyla, spor “alanlarını”, piyasa ilkelerine göre regüle etme amacında olup olmadığı tartışılmaktadır