4. INTERNATIONAL EURASIA CONGRESS OF BUILDING MATERIALS, ARCHITECTURE AND ENGINEERING SCIENCES, Adana, Türkiye, 15 Aralık 2024, cilt.1, ss.77-89, (Tam Metin Bildiri)
Bu çalışma, çelik ve cam malzemelerinin mimarideki gelişimini ve bu malzemelerin birlikte
kullanımının modern yapılar üzerindeki etkilerini incelemektedir. Endüstri Devrimi ile çelik ve camın
mimarideki kullanımı hız kazanmış, bu malzemelerin estetik ve işlevsellik açısından sağladığı
avantajlar, mimarinin yeni bir dil geliştirmesine olanak tanımıştır. Çelik, güçlü ve esnek yapısıyla büyük
açıklıkların geçilmesini sağlar, cam ise doğal ışık geçirgenliği ve şeffaflık özellikleri ile mekanları daha
ferah ve geniş hale getirir. Bu iki malzeme, özellikle modern yüksek yapıların temel yapı taşları haline
gelmiştir.
Çelik ve camın entegrasyonu, çağdaş mimarinin simgelerinden olan yapıları, hem yapısal hem de estetik
açıdan güçlendirmiştir. Crystal Palace (1851), çelik ve camın ilk büyük entegrasyon örneklerinden biri
olarak mimarlıkta bir devrim yaratmış ve modern yapılar için bir temel oluşturmuştur. Günümüzde ise,
enerji verimliliği sağlayan cam sistemleri ve çevre dostu çelik üretim teknikleri, bu malzemelerin
sürdürülebilirlik açısından önemli bir rol oynamasına katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, çelik ve camın
mimarideki rolü, sadece fiziksel yapılarla sınırlı kalmayıp, gelecekteki şehir projelerinde sürdürülebilir,
enerji üretme kapasitesine sahip ve çevre dostu çözümler sunmayı vaat etmektedir.
Bu bağlamda, çalışma, çelik ve camın mimarideki tarihsel gelişiminden başlayarak, bu malzemelerin
gelecekteki potansiyellerini ve olası kullanım alanlarını araştırmaktadır. Gelecekte, çelik ve camın
entegrasyonu ile tasarlanan yapılar, daha verimli ve çevre dostu çözümler sunarak, şehirleşme ve
sürdürülebilirlik bağlamında önemli bir rol oynamayı sürdürecektir. Bu malzemelerin kullanımı,
özellikle gezegen dışı yaşam alanları ve tamamen otonom şehirlerin inşasında temel bir yapı taşı olabilir.