26. Ulusal İmmünoloji Kongresi, Ankara, Türkiye, 11 - 13 Kasım 2023, ss.48
Amaç: Multipl skleroz (MS) inflamasyon, demiyelinizasyon ve akson hasarı gibi ayırt edici özelliklere sahip merkezi sinir
sisteminin otoimmün aracılı nörodejeneratif bir hastalığıdır. MS hastalığının patogenezinde, İndolamin-2,3-dioksijenaz (IDO)
enzimi triptofan yıkımı aracılığıyla önemli bir rol oynamaktadır. IDO enziminin çalışmasıyla gelişen triprofan açlığı T hücre
aktivasyonunu baskılamada rol alır. T lenfositlerinin aktifleşebilmeleri için peptit-major histokompatibilite kompleksinin
tanınmasına ve eş uyaran sinyallerine gereksinim vardır. Eş uyaran olmadan T lenfositlerinin aktivasyonu anerjiye yol açabilir.
Amacımız çoklu genetik modifikasyonlarla elde edilen tolerojenik dendritik hücrelerin (DH), EAE modelinde tedavi edici
olarak kullanımını değerlendirmektir.
Materyal ve Metot: Bu çalışmada tolerans indüklemek için birinci strateji olarak DH’ler triptofanı katabolize eden enzim
IDO’yu eksprese etmek üzere modifiye edilmiştir. İkinci strateji olarak fare DH’lerine CTLA4-KDEL adı verilen ve eş uyaran
molekülleri endoplasmik retikulumda (ER) tutarak hücre yüzeyinde B7 (CD80/86) moleküllerinin ekspresyonunu engelleyen
füzyon proteinini kodlayan lentiviral vektör ile gen aktarımı yapılmıştır. Üçüncü strateji ASH yüzeyinde B7 moleküllerinin
ekspresyonunun shRNA ile susturulması ve aynı vektörde IDO’nun aşırı ekspresyonu sağlanmıştır. Genetik olarak tolerans
mekanizmasını indükleyecek bu hücreler EAE oluşturulan farelere intravenöz olarak uygulanarak, tedaviye klinik yanıtları 2
hafta takip edilmiştir. Uygulanan tedavilerin sinir EAE llezyonlarıüzerindeki etkilerini değerlendirmek için histopatolojik
incelemeler yapılmıştır.
Bulgular: Çalışmamızda genetik olarak modifiye edilmiş DH’lerde CD80/CD86 ekspresyonunun tek başına veya aynı
zamanda IDO’yu aşırı eksprese eden vektörler kullanılarak aşağı çekilmesinin klinik skoru anlamlı bir şekilde azalttığı
gösterilmiştir. Ayrıca, bu terapötik yaklaşımlar uygulanan EAE’li fareler ile histopatolojik olarak karşılaştırıldığında
lezyonlarda belirgin gerileme saptanmıştır.
Sonuç: Çalışmamızda genetik olarak modifiye edilerek tolerans indükleyici hale getirilen DH’lerin MS ve diğer otoimmün
hastalıkların tedavisi için umut verici potansiyel bir yaklaşım olduğu ortaya konmuştur.
Destekleyen Kuruluş (Kurum, proje numarası vb.): Bu çalışma TÜBİTAK (118S474) tarafından desteklenmiştir.