Kamu Alımlarında Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yolunun Değerlendirilmesi


Creative Commons License

Çelik M., Yüce M.

6. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi (UBAK ’19), Şanlıurfa, Türkiye, 1 - 03 Kasım 2019, ss.383-404

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Şanlıurfa
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.383-404
  • Bursa Uludağ Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Neoliberal politikaların Dünya’da etkinlik kazanmasıyla birlikte devletlerin kamu hizmetlerini gerçekleştirme anlayışları da değişime uğramıştır. Devletler üretici konumundan çekilerek kamu hizmetini piyasa şartlarında üretim yapan kurum ve kuruluşlardan alır konuma gelmişlerdir. Böyle bir değişim ise yeni kamu harcamalarının içerisinde kamu alımlarını oldukça önemli ve rekabete açık, piyasa da belirleyici olan bir görünüme sokmuştur. Özünde mal ve hizmet alımı ile yapım işlerini barındıran kamu alımları, kamu hizmetinin özel bir görünümü olması ve kamu hizmetine girme hakkının da Anayasanın “Hizmete girme” yan başlıklı 70.maddesi hükmü, “Temel hak ve hürriyetlerin niteliği” yan başlıklı 12.maddesi ile “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” yan başlıklı 13.maddelerinde güvence altına alınarak korunması nedeniyle rekabet eşitliğinin güvence altına alınması ve temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından çeşitli hak arama yollarını bünyesinde barındırmaktadır. Bu yollardan birisi olan, idari ve yargı yollarının tüketimi üzerine güncel bir hakkın ihlali ile 1982 Anayasası, İHAS ve Türkiye’nin taraf olduğu ek protokollerin hepsinde birlikte bulunan temel hak ve özgürlük kaybı için başvuru-lan, bireysel başvuru yolu; kamu alımları açısından birçok defa başvuruya konu olmasına karşılık sadece makul sürede yargılama hakkına ilişkin ihlal kararı verildiği diğer başvuruların ise tamamına yakınının başvuru şartlarına uyulmadığı için reddedildiği, birisinin ise ihlal olmadığı gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir. Öncelikle başvuru sayısının azlığı nedeniyle kamu alımlarındaki sürecin tabiatı gereği yükleniciler ya da isteklilerin uyuşmazlıklarda sulh yolu olan idari yolları genellikle tercih ettikleri, idare ile karşı karşıya gelmemek için yargısal yollar ve dolayısıyla bireysel başvuru yolunun nadiren tercih edildiğini söyleyebiliriz. Genel olarak ise, başvuruya hangi haklarla ilgili başvurulması gerektiği, olağan kanun yollarının tüketilmesi gerekliliği gibi temel ihlallerin varlığı nedeniyle kamu alımlarında bireysel başvuru yoluna ilişkin şartlara ilişkin yeterince bilinçli olunmadığı ve dolayısıyla bu yolun etkin olarak kullanılamadığı sonucuna varılacaktır.