Değerler Eğitimi Dergisi, cilt.4, sa.12, ss.29-63, 2006 (Hakemli Dergi)
- John Bowlby tarafından geliştirilen bağlanma teorisi, yaşam boyu süren
psikolojik bir sosyal ve kişilik gelişim teorisidir. Bağlanma teorisi bebek-çocuk ve bakıcısı arasındaki bağın gelişimi ve bu ilişkinin çeşitli fonksiyonlarının
daha sonraki psikolojik gelişim üzerindeki etkilerine odaklanmıştır. Bağlanma
teorisi bebek ve çocuk üzerine yapılan çalışmaları önemli derecede etkilemiş
ve yığınla araştırmaya konu olmuştur. Aynı zamanda geniş bir alana yayılarak
din psikolojisi araştırmalarında da etkili olmuştur. Son yıllarda Lee A. Kirkpatrick teorinin, dinî inancın pek çok yönünü, özellikle Tanrı’yla olan ilişkilerin
algılanışıyla ilgili olan boyutlarını anlamak için güçlü bir temel yapı sağladığını
ileri sürmüştür. Dine bağlanma teorisi yaklaşımının odak noktasını Tanrı’ya
bağlılığın nasıl algılandığı olgusu oluşturmaktadır. Kur’an’da Tanrı’nın pek çok
isminden söz edilir, fakat O’nun en yüce ismi Allah olarak nitelendirilmiştir.
İslâm düşüncesinde Allah’ın insanlara daima çok yakın ve şefkatli olduğuna
inanılır. İslâm tasavvufunda Sevgi ve Nur-Rahmet Allah’ın en önemli iki ismini
oluşturur. Sevgi ve Rahmet kavramları İslâm’ın derunî öğretisinin en belirgin
ayırıcı özellikleridir. Kur’an’da Allah’a atfedilen el-Hubb (sevgi) kavramı insanla
Allah arasındaki ilişkiyi belirleyen temel kavramdır. Müslümanların kutsal kitabı
Allah’ı el-Vedûd, en çok seven olarak tanımlar. Diğer önemli isimler olan erRahman ve er-Rahim isimleri çoğu zaman Allah’a bağlanma yaklaşımının annelik özelliklerine vurgu yapar. Bu çalışma bağlanma teorisine göre İslâm’da
Allah kavramının araştırılmasını amaçlamaktadır.