Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, cilt.11, sa.2, ss.33-41, 2006 (Hakemli Dergi)
: Su, insan yaşamının sürekliliği açısından zorunlu olan bir maddedir. Su, yaşamın devamı kadar, yapay ortamları oluşturan yapıların uygulama sürecinde kullanılan malzemeler açısından da önem taşır.
Yapıların hizmet ömrü boyunca suyun zararlı etkilerinden korunabilmesi için, yapı üzerindeki her nokta, su etkisine
karşı direnç gösterecek detaylar ve malzemeler ile üretilmeye çalışılmaktadır. Zeminin de yapı kadar etkili olduğu,
özellikle suyun uzun süreli kullanımında ve zemin suları ile olan sürekli temaslarında korozyon vb. etkilerin ön plana
çıkarak yapıyı kullanılmaz duruma getirmektedir. Yapı üzerinde oluşturduğu tahribatlar göz önünde bulundurulduğu
zaman, bu etkileşimindeki en büyük rol basınçlı yeraltı suyunun oynadığı görülmektedir.
Drenaj ve diğer su yalıtım tekniklerine karşı gelişen ve karmaşıklaşan yapı ve taşıyıcı öğelerinin kesişen ara kesitlerinde, yalıtım malzemeleri ile istenilen performans ortaya konulamamaktadır. Her türlü yalıtımın bünyesinde taşıdığı
zayıf noktalar ile bu yalıtımların yapı-su geçirimsizliği açısından ömürleri sorgulanmaya başlanmıştır. Bu nedenle,
günümüzün etkin kullanılan yapı malzemesi olan betonun dış etmenlere karşı dirençli, suya karşı ise geçirimsiz bir
konumda üretilmesi yöntemi araştırılmıştır.
İstenilen performans da, dirençli ve geçirimsizliği sağlanmış beton malzemenin laboratuar ortamında, farklı oranlarda
mineral katkılar ile oluşturulan çok sayıda numune üzerinde deneyler yaparak oluşturulmasına çalışılmıştır (Şimşek
2005).