10th International EMI Entrepreneurship & Social Sciences Congress, Dambovita, Romanya, 10 - 13 Eylül 2024, ss.361-362
Sürdürülebilirlik kavramı her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Özellikle karbon emisyonunun yoğun olduğu alanlarda dönüşüm daha hızlı olmakta ve bir zorunluluk haline gelmektedir. Karbon emisyonunun büyük kısmının da lojistik faaliyetlerden kaynaklandığı göz önünde bulundurulduğunda, bu faaliyetlerin yerine getirilmesi için kullanılan araçların yenilenebilir enerji kaynaklı olması önemlidir. Elektrikli araç teknolojisinin gelişimi ile birlikte de son yıllarda birçok şirket elektrikli araç üretimine odaklanmaktadır. Şehir içi lojistik faaliyetlerin yanı sıra uluslararası ticari faaliyetlerde de sıklıkla kullanılmaya başlanan van tipi araçların da elektrikli olarak üretimi artış göstermiştir. Hem maliyetlerini düşürmek hem de çevreye daha az zarar vermek isteyen firmalar da ticari faaliyetler kapsamında kullandıkları elektrikli van tipi araçlar arasından en uygun alternatif için seçim yapmak durumunda kalmaktadır. Bu çalışmada da Türkiye’de satışı gerçekleştirilen elektrikli van tipi araçlar arasından belirlenen kriterlere göre en uygun alternatifin seçim işlemi çok kriterli karar verme yöntemleri ile gerçekleştirilmiştir. Literatür taraması neticesinde belirlenen kriterler için gerekli olan bilgiler araç üreticisi markalara ait web sayfalarından alınmıştır. Kriterlerin ağırlıkları öncelikle objektif bir ağırlıklandırma yöntemi olan CRITIC yöntemiyle hesaplanmıştır. Sonrasında ise MAIRCA yöntemi ile alternatifler arasından sıralama işlemi gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de satışı gerçekleştirilen elektrikli van tipi araçlara yönelik benzer bir çalışma olmaması, bu çalışmayı önemli kılmaktadır. Türkiye’de satışı gerçekleştirilen elektrikli van tipi araçların değerlendirilmesi ise çalışmanın en önemli kısıtını oluşturmaktadır.
The concept of sustainability is becoming increasingly significant in today’s world. In particular, in regions where carbon emissions are considerable, the transformation process is occurring at a faster rate and has become an imperative necessity. Given that the majority of carbon emissions are attributable to logistics activities, it is imperative that the vehicles utilised for these operations are based on renewable energy sources. In recent years, there has been a notable shift in focus among numerous companies towards the production of electric vehicles, driven by the advancement of electric vehicle technology. Furthermore, the production of electric vans, which are commonly utilised in international commercial activities, has also increased. In order to reduce costs and minimise environmental impact, companies engaged in commercial activities must select the most appropriate alternative among the various electric van-type vehicles at their disposal. In this study, the selection process of the most suitable alternative according to the criteria determined among electric van type vehicles sold in Türkiye was conducted using multi-criteria decision making methods. The data necessary to fulfil the criteria identified through the literature review was sourced from the websites of the vehicle manufacturers. The weights of the criteria were initially calculated using the CRITIC method, which is an objective weighting method. Subsequently, the ranking process was conducted using the MAIRCA method. The absence of a comparable study on electric van type vehicles sold in Türkiye renders this study a significant contribution to the field. The most significant limitation of the study is the evaluation of electric van type vehicles sold in Türkiye.