Bir veya daha fazla çalışanın belli bir çalışan veya çalışanlara yönelik olarak bezdirme ve yıldırma amacı ile sistematik ve kasıtlı olarak gerçekleştirdiği davranışlar mobbing olarak tanımlanmaktadır. Mobbing olarak tanımlanan bu davranışlar, mobbing mağduru aleyhine sıklıkla manevi ve bazen de maddi zararlar doğurabilmektedir. Mobbing davranışını gerçekleştiren ve mobbingin mağduru olan çalışanın kamu görevlisi olması halinde ortaya çıkan maddi ve manevi zararın hangi sorumluluk esaslarına göre çözümleneceği meselesi bir tartışma konusudur. Bu çalışmada yargı kararları ve doktrinde yer alan görüşler ortaya konulmak suretiyle kamu görevlilerinin mobbing teşkil eden davranışlarının neden idari eylem olarak kabul edilmesi gerektiği açıklanmaktadır. Bu kabulden hareketle kamu görevlilerinin mobbing teşkil eden idari eylemlerinin hizmet ile bağı kopmayan kişisel kusur niteliğine sahip olduğu ve bu yüzden görevli yargı yerinin idari yargı olduğu ileri sürülmektedir.
The systematic and intentional behaviours of one or more employees towards a certain employee or employees with the aim of harassment and intimidation are defined as mobbing.These behaviours, defined as mobbing, often cause moral and sometimes material damage to the victim of mobbing. When the employee who commits the mobbing behaviour and the victim of mobbing is a public official, determining which liability principles shall be adapted, in resolving emerged material and moral damages, is a matter of discussion. This study explains why the mobbing behaviours of public officials should be regarded as administrative act by analysing the judicial decisions and the opinions in the doctrine. In that regard, it is argued that the mobbing behaviours of public official should be regarded as administrative act,and these behaviours are categorized as work-related personel fault,therefore, competent jurisdiction is the administrative jurisdiction.
