Bir Sahne, İki Kültür: Film Parçalarıyla Uyandırılan Duygu Deneyiminde Kültürel ve Bireysel Farklılıklar


Creative Commons License

Özkılıç Y., Türkan N., Boğa Balım M., Arıkan İyilikci E., Gökdağ E. Y.

IX. Deneysel Bilişsel Psikoloji Sempozyumu, İstanbul, Turkey, 11 September - 11 October 2025, pp.12, (Summary Text)

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: İstanbul
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.12
  • Open Archive Collection: AVESIS Open Access Collection
  • Bursa Uludag University Affiliated: Yes

Abstract

Kültürün duygu deneyimindeki etkisi, psikolojinin farklı alanlarında sıkça ele alınan bir konudur. Bu araştırma, kültürün duygu deneyimi üzerindeki etkisini Türkiye (N=95) ve Almanya (N=56) örneklemleri üzerinden incelemektedir. Katılımcılar, yedi temel duyguya (öfke, korku, üzüntü, tiksinti, eğlence, şefkat ve sakinlik) karşılık gelen standart film parçalarını izlemiş ve izlediği her bir film parçasının ardından, hissettikleri duygu deneyimini; duygu kategorileri, değerlik, uyarılmışlık, motivasyonel yoğunluk ve çeşitli değerlendirme boyutları bakımından derecelendirmişlerdir. Ayrıca, tüm katılımcılar Benlik Kurgusu Ölçeği (BKÖ; Singelis, 1994) ile Sezgisel ve Ayrıntılayıcı Düşünme Eğilimi (Betsch, 2004) Ölçeğini doldurmuştur. Kategorik duygu maddelerine yönelik puanlar üzerinden yürütülen analizler, şefkat ve üzüntü olmak üzere iki duygu kategorisinde hedef duygunun Türkiye örnekleminde daha yüksek düzeyde hissedildiğini göstermiştir. Film parçalarının uyandırdığı ikincil (hedeflenmeyen) duygular açısından ise, Türkiye’den katılımcıların şefkat içerikli sahnelere karşı daha fazla üzüntü, öfke içerikli sahnelere karşı daha fazla şefkat ve üzüntü, üzüntü içerikli sahnelere karşı ise daha fazla şefkat hissettiklerini raporladıkları bulunmuştur. İkincil duygularla ilgili elde edilen diğer sonuç ise, Almanya’dan katılımcıların şefkat ve sakinlik kategorilerindeki film parçalarına yönelik daha fazla eğlence hissetmiş olmalarıdır. Bununla birlikte, tiksinti ve korku kategorilerinde her iki örneklem arasında anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Bu sonuçlar, önceki bulgularımıza benzer şekilde başkalarının merkeze alındığı (other-oriented) şefkat ve üzüntü gibi duygularda kültürel farklılığa işaret etmektedir (Arıkan-İyilikci vd., 2024). BKÖ’nün özerklik ve ilişkisellik alt boyutları açısından katılımcı grupları arasında yapılan analizler Türkiye’den katılımcıların özerklik puanının anlamlı düzeyde yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Bu bulgu, Türkiye’nin “otonom-ilişkisel benlik" (autonomous-related self) temelinde yapılandığına işaret eden kuramsal görüşleri desteklemekte (Kağıtçıbaşı, 2007) ve Türk bireylerin deneyimlerinde hem bağımsızlığı hem de ilişkisel bağlılığı bir arada sürdürebildiklerine işaret etmektedir. Bireysel ve kültürel farklılıkların duygu deneyimi üzerindeki etkisini çeşitli duygu boyutları üzerinden incelemeye yönelik analizler devam etmektedir. Ön bulgular, kültürel bağlamın duyguların algılanışı üzerindeki rolünü ortaya koymakta ve kültürlerarası duygu araştırmalarına katkı sunmaktadır.