Do_Co_Mo_Mo Türkiye Mimarlığında ModernizminYerel Açılımları XX, İzmir, Türkiye, 6 - 07 Aralık 2024, ss.95, (Özet Bildiri)
Cumhuriyet’in gençlik ve sağlık imgeleri, ulus-devlet ideali doğrultusundaki devrimci anlayışla örtüşür. İdealize edilen
kavramların mekânsal karşılıkları spor yerleşkeleri, rekreasyon alanları ve parklarla vücut bulur. Bu alanlar, milli bayram
kutlamaları, spor karşılaşmaları ve askeri geçit törenlerinin kamusal sahneleri olarak görev alır. Beden Terbiyesi Genel
Müdürlüğü’nin 1938 yılında kurulmasıyla devletin spora yaptığı yatırım artarken şehir stadyumlarının inşa faaliyeti yoğunlaşır.
Tüm ülkeye yayılan modernleşme projesinin somut yansımasını Bursa’da okumak mümkündür. Bursa, erken dönemde
başlayan sanayileşme hareketinin öncü kentlerinden biridir. Kent, doğu-batı ekseni doğrultusunda Çekirge’den Setbaşı’na
uzanan tarihi ve modern ize sahiptir. Modern kent dizgesini oluşturan yapılardan biri Bursa Atatürk Stadyumu’dur.
Cumhuriyet’in mimarlık ve spor tarihi bağlamında değerli örneği olan stadyumun ilk fikri 1926 yılına tarihlenir. Atatürk’ün
bağışıyla inşa edilen tesis ülkede (Gazi) Atatürk’ün ismini alan ilk stadyum olma özelliği taşır.
1938 yılında tek tribüne sahip stadyumun yetersizliği dolayısıyla yeni tesis inşa fikri ortaya atılır. Bu fikir için model Ankara 19
Mayıs Stadyumu kompleksidir. Yüzme havuzu, tenis kortu, atış poligonu, manej, çocuk bahçesi, spor sahası ve gazinodan
oluşması planlanan yerleşke ekonomik sebepler dolayısıyla gerçekleşemezken sadece futbol sahası inşa edilebilir. 1945
yılında dönem valisi Haşim İşcan tarafından yeni bir stadyum inşası planlanır. 1950’lerin başında kapalı tribün, atletizm pisti
ve futbol sahası inşası tamamlanarak tesis açılır. Tesisin tasarımcısı yüksek mimar Cihat Burak’tır. 70’li yıllarda kapasite
yetersizliği sebebiyle yapıya iki kale arkası ve açık tribün eklenir. 1997 yılında yapıda açık tribünün üzerini örten uzay çatı
eklemesi gerçekleşir. Yerel yönetim, 2007 yılında stadyumun yer aldığı parseli özel proje alanı olarak tanımlar. 2013 yılında
ise, Bursa Atatürk Stadyumu ve Çevresi Kentsel Tasarım Projesi kapsamında yapı yıkılır. Atatürk’ün bağışıyla inşa edilen ve
koruma altında olması gereken şeref tribünü dahil tüm yapı yıkılarak yerine millet bahçesi inşa edilir. Cumhuriyet’in mimarlık
ve spor tarihine tanıklık eden, tarihsel, sosyokültürel ve estetik bağlamda değerli örneği Atatürk Stadyumu’nun kaybı kentsel
ve toplumsal bellek için büyük bir yıkım niteliği taşır.