Şeyh Galip’te Metafizik Buhran: Varlık-Yokluk ya da Ademden Âdem’e Varoluş


Creative Commons License

Birgül M.

JOURNAL OF TURKISH STUDIES, cilt.7, sa.4, ss.1107-1116, 2012 (ESCI)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 7 Sayı: 4
  • Basım Tarihi: 2012
  • Doi Numarası: 10.7827/turkishstudies.4022
  • Dergi Adı: JOURNAL OF TURKISH STUDIES
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Emerging Sources Citation Index (ESCI), IBZ Online, Index Islamicus, TR DİZİN (ULAKBİM), Sobiad Atıf Dizini
  • Sayfa Sayıları: ss.1107-1116
  • Bursa Uludağ Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Şeyh Galip, sadece estetik açıdan büyük bir şair değil, şiirini ‘hikmet’ ile inşa etmiş olduğu için, derin bir ‘varlık’ kavrayışını terennüm etmiş bir mütefekkirdir. Onun kaleme aldığı ve yaşadığı iç buhranı dile getiren bir terci-i bendi, bu açıdan özellikle dikkate değerdir. ‘Yokluk’ üzerine yoğunlaşmış bu derin şiir, insan ile var-oluş arasındaki ilişkiye dair üzerinde düşünülmesi gereken fikirlerle bezelidir. Galip, benliğinin içine düştüğü ‘yokluk’ sıkıntısını, bizzat ‘varlık’ olarak kavradığı Rabbine sunmakta ve böylelikle, metafizik anlamda bir sıçrama ummaktadır. Galib’in, medeniyetimizin düşünce geleneği içindeki derin tefekkürü gösteren bu önemli şiiri, insanı, ‘varoluş’un ve dolayısıyla evrenin göz bebeği olarak takdim eden diğer tercii bendiyle karşılaştırıldığında, bireyin ruhsal ve metafizik ilerleyişindeki temel merhaleleri aydınlatan oldukça dikkat çekici metinler haline gelmektedir. Dolayısıyla Galip’in söz konusu terci-i bendleri, geleneğimizdeki ‘hikmet’in yani ‘varlık’-‘Tanrı’-‘insan’ anlamlandırmaları bakımından dikkate değer veriler sunmaktadır. Ayrıca Galip’in metafizik buhranını saptamak, Batılı ve çağdaş felsefî kavrayış ile geleneğimizin ‘hikmet’ tasavvuru arasındaki benzerlik ya da farklılıkları anlamak açısından da önemli bir örnek kabul edilmelidir. Acaba Galip’in yaşadığı metafizik buhran ile modern varoluşçu düşünce arasında yapısal bir ilişki söz konusu edilebilir mi? Galip’in ‘varlık’ ve ‘insan’ tasavvuru, evrensel anlamdaki insanlık düşüncesine katkı sunmuş mudur? Bu sorular, Anadolu aydını için, üzerinde düşünmeye değer problemlerdir ve böylesi bir tartışmaya küçük de olsa katkı sunmak, bizi mutlu edecektir.

Building his poem on 'wisdom' Sheikh Galip is not only aesthetically a great poet, but a thinker who chant a deeper conception of being. His terci-i bend that expresses his internal crisis, is particularly noteworthy in this regard. Focused on nothingness this deep poetry is adorned with ideas to consider the relationship between human and the existence. Galip has offered the distress of 'nothingness' into which the self fell, to his Lord that he consider him as the Being and thus expects a splash of metaphysical sense. Galip’s this significant poem, showing the deep contemplation in the tradition of thought of our civilization, becomes a remarkable text illuminating the fundamental stages of an individual's spiritual and metaphysical advance, when it is compared to the other terci-i bend that presents human as the apple of the eye of Being whereat the cosmos. Therefore Galip’s these terci-i bends provide remarkable data on conceptions of the being, God and human in our wisdom tradition. In addition, to determine Galip’s metaphysical crisis should be considered an important example in order to understand differences and similarities between the modern Western philosophical understanding and our traditional conception of wisdom. Is it mentioned that is there a structural relationship between Galip’s metaphysical crisis and the modern existentialist thought? Could Galip’s conceptions of the being and human offer a contribution to the idea of a universal sense of humanity? For Anatolian intellectuals these questions are worth thinking, and to contribute, albeit small, to such a debate will make us happy.