IJHAR International Journal of Humanities and art Researches, Published: Proffesor Dr. Şeref Kara Spesial Issue Volume, cilt.4, sa.3, ss.84-93, 2020 (Hakemli Dergi)
Türk kültürü, dünyanın en eski ve zengin kültürlerinin arasında yerini
alır. Atalarımızdan günümüze kadar gelen bu kültür, hâlihazırda da canlılığını
korumayı sürdürmüştür. Türk Âşıklık geleneği de, bu gelişerek değişen ve
değişerek gelişen kültürün önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.
Âşık edebiyatı, kültür tarihimizin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.
16. yüzyılda ortaya çıkan bu edebiyat, âşık adı verilen halk şairlerinin
kendilerinin veya usta âşıkların şiirlerini halk diliyle ve hece vezniyle saz
eşliğinde çalıp söylemeleriyle ya da halk hikâyesi anlatmalarıyla meydana gelen
geleneksel edebiyatımızın adıdır.
Âşık edebiyatı, ozan-bakşı edebiyatı geleneğinin İslamiyet’ten sonra
tasavvufî düşünce ve Osmanlı yaşama biçimi ve kabulleriyle birleşmesinden
doğmuştur. Önceleri dinî-tasavvufî halk edebiyatı olarak gelişen bu edebiyat,
daha sonra millî Türk edebiyatı olarak Anadolu sahasında XVI. yüzyılda
şekillenmeye başlamıştır. Teşekkülünden günümüze kadar bu sahada Âşık Şenlik,
Narmanlı Sümmanî, Âşık Zülali, Posoflu Müdamî, Âşık Şeref Taşlıova gibi pek çok
sanatkâr yetişmiştir. Anadolu sahasının âşıklık geleneğine beşiklik eden önemli
bölgelerinden biri de Kuzeydoğu Anadolu bölgesidir. Bu bölgede yetişen
âşıklardan biri de Âşık Şevki Halıcı’dır.
Âşık Şevki Halıcı, 1930 Çıldır doğumlu bir hikâyecidir. Birçok halk
hikâyesini tasnif etmiş ve anlatmıştır. Bu yazıda incelemeye çalışılan “Âşık
Şevki Halıcı’dan Derlenen Halk Hikâyeleri” adlı çalışmada Âşık Şevki Halıcı’dan
derlenen on beş hikâyesi vardır. Bu hikâyeler, Prof. Dr. Fikret Türkmen ile
Prof. Dr. Mustafa Cemiloğlu tarafından derlenmiş ve yayınlanmıştır. Hikâyeler Terekeme
(veya Karapapak) ağzını yansıtmaktadır. Çünkü Şevki Halıcı, Kafkasya göçmeni
bir aileye mensuptur. Hem kendisi hem de çevresi onu Terekeme veya Karapapak
Türkü olarak tanımlamaktadır.
Karapapak veya Terekeme olarak adlandırılan Türklerin en yoğun yaşadığı
yer Türkiye ve Gürcistan’dır (Borçalı). Bu Türk boyu, Ardahan vilayetine bağlı
Çıldır ilçesi başta olmak üzere bu vilayete bağlı Göle ve Hanak ilçelerinde ve
birçok köyde, Kars’ın merkezi ve Susuz ilçesi başta olmak üzere Selim,
Sarıkamış, Akyaka, Arpaçay ilçeleri ve köylerinde, Sivas’ın Kangal ilçesi ve
çevresinde Ağrı, Amasya, Sivas, Erzurum, Muş, Tokat ve Yozgat’ta yaşamaktadır.
Çıldır Karapapak/Terekeme ağzı da, Türkiye Türkçesi ağızlarının
tasnifinde Doğu grubu ağızları içinde ele alınmaktadır. L. Karahan, “Anadolu
Ağızlarının Sınıflandırılması” adlı çalışmasında incelediği ağız
malzemelerinden hareketle Türkiye Türkçesi ağızlarını Doğu, Batı ve Kuzeydoğu
olmak üzere toplam üç gruba ayırmıştır. Her bir grubu da kendi içinde ayrıca
değerlendirmiştir. Karahan, bu tasnifinde Karapapak/Terekeme ağzını, Doğu
grubuna bağlı ikinci alt grubun yedinci alt başlığı altında “Kars Azerileri ve
Terekemeleri ağzı” olarak değerlendirmektedir.
Çıldır’da doğup büyüyen ve asıl adı Feyzullah Halıcı olan Âşık Şevki
Halıcı, küçük yaşlarda âşıklık geleneğine ilgi duymuş ve kendi kendini
yetiştirmiş âşıklarından biridir. Anlatıcı bir Karapapak Türkü olduğundan
hikâye anlatımında genellikle Azerbaycan Türkçesinin bir ağzı olan Karapapak
ağzını kullanmıştır.
Âşık Şevki Halıcı, Terekeme ağzının kelime ve deyimlerini kullanırken
farklı ağız özelliklerini ifade eder. Hikâyelerde değişmeye daha az maruz kalan
nazım bölümlerinde ve formül-kalıp karakterli parçalarda metin daha çok
Karapapak (Terekeme) ağzıyla söylenmiştir. Nesir bölümünde ise Karapapak
(Terekeme) ağzı büyük oranda çağdaş Türkiye Türkçesine kaymıştır. Türkiye
Türkçesinden ve Azerbaycan Türkçesinden dil yönünden farklılıkları olan bir
metin ortaya çıkar. Metin incelenirken pek çok kelimenin ölçünlü Türkiye
Türkçesinde kullanılmadığı görülmektedir. Aynı zamanda Azerbaycan Türkçesinde
de kullanılmayan pek çok kelime de Şevki Halıcı’nın hikâyelerinde boy göstermiştir.
Ayrıca, metinlerde gerek şekil bilgisi gerekse ses bilgisi açısından zaman
zaman her iki lehçenin özellikleri de görülmektedir.
Bu yazı, anlatıcının kullandığı dil özelliklerini değerlendirmek için
kaleme alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Halk hikâyeleri, Hikâye anlatıcısı, Âşıklık geleneği, Karapapak
(Terekeme) ağzı, Dil özellikleri.
Turkish culture ranks
among the world’s oldest and richest cultures. This culture, which has come down
from our ancestors to the present day, continues to preserve its vitality at
the present time. The Turkish Minstrelsy Tradition also constitutes an
important part of this culture that changes by developing and develops by
changing.
Minstrel literature
makes up an important part of our cultural history. This literature, which
emerged in the 16th century, is the name of our traditional literature, which
consists of folk poets, known as “âşık” (ashik), playing and singing their own
poems or those of master poets in the colloquial language and syllabic metre,
accompanied by the saz (a kind of lute), or narrating folktales.
Minstrel literature
came into being with the merging of the “ozan-bakşı” literary tradition with
post-Islamic Sufi thought and the Ottoman way of life and values. This
literature, which first developed as religious-Sufist folk literature, later
began to take the form of national Turkish literature in the area of Anatolia
in the 16th century. Since its formation until the present day, many artists
have been raised in this area, such as Âşık Şenlik, Narmanlı Sümmanî, Âşık
Zülali, Posoflu Müdamî, and Âşık Şeref Taşlıova. One of the important regions
that were a cradle to the minstrelsy tradition of the Anatolian area was the
region of Northeastern Anatolia. One of the minstrels who grew up in this
region was Âşık Şevki Halıcı.
Âşık Şevki Halıcı
(1930-2015) was a storyteller who was born in
The Turks known as the
Karapapak or Terekeme live mostly in Turkey and Georgia (Borçalı). This Turkish
clan lives in Ardahan province, principally in the Çıldır district, and in the
Göle and Hanak districts and a number of villages of this province; in the
centre of Kars and principally in its Susuz district, as well as in its Selim,
Sarıkamış, Akyaka and Arpaçay districts and its villages; in the Kangal
district of Sivas and its environs; and in Ağrı, Amasya, Sivas, Erzurum, Muş,
Tokat and Yozgat.
The Karapapak/Terekeme
dialect of Çıldır is included among the Eastern group of dialects in the
classification of Turkish dialects of Turkey. In her work entitled “Anadolu
Ağızlarının Sınıflandırılması” (Classification of Anatolian Dialects), Leyla
Karahan separated the Turkish dialects of Turkey into three groups, namely
Eastern, Western and Northeastern, based on the dialectal ingredients that she
examined. She also evaluated each group within itself. In this classification,
Karahan evaluated the Karapapak/Terekeme dialect under the seventh sub-heading
of the second sub-group of the Eastern group, as “the dialect of the Kars
Azeris and Terekeme”.
Âşık Şevki Halıcı, who
was born and grew up in Çıldır and whose real name was Feyzullah Halıcı, became
interested in the tradition of minstrelsy from an early age and was one of the
self-educated minstrels (ashiks). Since as a narrator he was a Karapapak (Terekeme)
Turk, he generally used the dialect of
Karapapak (Terekeme), one of the dialects of Azerbaijan Turkish, in his
narratives.
When Âşık Şevki Halıcı
used the words and idioms of the Terekeme dialect, he expressed different
dialectal characteristics. In the verse sections of the tales, which were less
subjected to change, and in the pieces with a formula-pattern characteristic,
the text was mostly recited in the Karapapak (Terekeme) dialect. In the prose
sections, however, the Karapapak (Terekeme) dialect largely changed into
contemporary Turkey Turkish. Linguistically, a text emerges which has the
differences between Turkey Turkish and Azerbaijan Turkish. When the text is
examined, it is seen that a number of words are not used in standard Turkey Turkish.
At the same time, many words not used in Azerbaijan Turkish figure in the
narratives of Şevki Halıcı. Furthermore, in terms of both the morphology and
phonology, characteristics of both dialects are sometimes seen in the texts.
This article has been
written in order to evaluate the linguistic characteristics used by the
narrator.
Keywords: Folktales,
Storyteller, Minstrelsy Tradition, Karapapak (Terekeme) dialect, Linguistic
characteristics