OLGULARDA İNFLAMASYON MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM 2021, Sakarya, Türkiye, 10 - 12 Eylül 2021, ss.16-19
Çoğu kişi tarafından 21. yüzyıl salgını olarak kabul
edilen obezite, genellikle kronik, sistemik inflamasyonun eşlik ettiği aşırı yağ dokusu birikimi (adiposit) ile
birlikte, orantısız vücut ağırlığı olarak tanımlanmaktadır
(1). Obezite, birçok organın fenotipini etkileyen kronik
düşük dereceli inflamasyona neden olarak başta NonAlkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı (NAFLD) gibi çeşitli
kronik inflamatuar bozuklukların gelişiminde ve ilerlemesinde rol oynamaktadır (2). Son zamanlarda hastalıkların moleküler mekanizmalarının aydınlatılmasında
epigenetik mekanizmalarda yer alan değişikliklerin çalışılması önem kazanmıştır (3). Epigenetik DNA
dizisinde herhangi bir değişiklik oluşturmadan gen
ekspresyon seviyesinin düzenlenmesini sağlayan mekanizmalardır (3,4). Epigenetik mekanizmalar DNA ya
da RNA temelli olarak 2 guruba ayrılmaktadır. RNA
temelli epigenetik düzenlemelerde ele alınan en önemli
iki fonksiyonel RNA grubu mikroRNA (miRNA) ve
kodlama yapmayan uzun RNA (Long non-coding RNA;
LncRNA) molekülleridir (3). LncRNA’lar, 200 nükleotitten daha uzun olan ve protein kodlama potansiyeline
sahip olmayan bir transkript grubudur. LncRNA’lar
genellikle nükleusta gen transkripsiyonunu ve mRNA olgunlaşmasını modüle etmekte iken sitoplazmada
ise RNA stabilitesini ve mikroRNA aktivasyonunu etkilemektedirler. LncRNA’lar transkripsiyon öncesi ve
sonrası süreçlerde gen düzenlemesine aracılık ederek
inflamatuar sinyal yollarının anahtar düzenleyicileri
olarak görev almaktadırlar (5). LncRNA’lar hücre ve
dokuya özgü farklı ekspresyon seviyeleri ile tanı, takip
ve terapötik müdahale için kullanılabilecek potansiyal
hedef molekülerdir. Mevcut çalışmada sleeve gastrektomi uygulanan hastalarda, uygulanan cerrahi işlemin ve
bireye uygulanan diyetin LncRNA ekspresyon seviyelerine olası etkilerinin değerlendirilmesi amaçlandı.