Bilgili U. (Yürütücü), Cansev A., Candoğan B. N.
TÜBİTAK Projesi, 2013 - 2016
Sıcak
iklim çim bitkileri en iyi gelişmelerini 25-35ºC sıcaklıklarda yaparlar. Bu
nedenle, sıcak iklim çim bitkileri tropik ve subtropik bölgelerde kurulan park,
bahçe ve spor alanlarında yaygın olarak kullanılırlar. Bu türler sıcaklığın
yüksek olduğu yaz aylarında iyi gelişirler. Sıcaklığın 10ºC nin altına düştüğü
sonbahar ve kış aylarında bu türlerin büyümesi durur ve renkleri sarı-kahveye
döner. Sıcak iklim çim bitkileri serin iklim bitkilerinden daha az su
tüketirler. Bu kurağa dayanım özellikleri nedeni ile tropik ve subtropik
bölgelerin dışında da yetiştirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır.
Marmara
bölgesi, sıcak iklim çim bitkilerinin yetiştirildiği güney bölgeler ile serin
iklim çim bitkilerinin yetiştirildiği kuzey ve iç bölgelerimiz arasında geçit
niteliği taşımaktadır. Bu projede, farklı sulama sistemleri ve azotlu gübreleme
rejimlerinin bazı sıcak iklim çim bitkilerinin bitki gelişimi ve kalite
özellikleri üzerindeki etkilerinin incelenmesi hedeflenmiştir.
Tarla
denemeleri Uludağ Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkezindeki çim deneme
alanında bölünen-bölünmüş parseller deneme desenine göre yapılmıştır. Ana
parsellere dört sıcak iklim çim bitkisi türü, melez Bermuda çimi (Cynodon transvaalensis x Cynodon dactylon cv.
Tifdwarf), kıyı yalancı darısı (Paspalum
vaginatum Sw. cv. Seaspray), Japon çimotu
(Zoysia japonica Steud. cv.
Zenith) ve adi cadıotu (Stenotaphrum secundatum (Walter) Kuntze
cv. Floratam) ile iki serin iklim çim bitkisi türü İngiliz çimi (Lolium perenne L.) ve kamışsı yumak (Festuca arundinacea Schreb.)
yerleştirilmiştir. Serin iklim çim bitkisi türleri projeye kontrol olarak
alınmıştır. Alt parsellere sulama düzeyleri (gerçekleşen toplam buharlaşmanın %
25, % 50, % 75 ve % 100 ü oranında sulama), altınaltı parsellere ise azotlu
gübre dozları (aylık 0, 1.25, 2.5 ve 5.0 g m-2 saf azot) konmuştur. Her bir parselin renk ve kalite düzeyleri gözle
tahmin yöntemi ile değerlendirilmiş ve kenar tesirleri alındıktan sonra kalan
bölgeden parsel verimleri bulunmuştur. Bunlara ek olarak, farklı sulama ve
gübreleme rejimleri altında yetiştirilen parsellerin sonbaharda dormansiye
giriş ve renk değişimi ile ilkbaharda yeniden sürme özellikleri incelenmiştir.
Bitkilere yapılan sulama ve gübreleme uygulamalarının fizyolojik etkilerinin
belirlenmesi için, yaprak oransal su kapsamı, turgor kaybı, iyon sızıntısı ve klorofil
ölçümleri, 2014 ve 2015 yıllarında bölgemizdeki en kurak ay olan Temmuz ayında
alınan bitki örneklerinde yapılmıştır.