Çakmak İ. (Yürütücü)
TAGEM Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Projesi, 2009 - 2012
Varroa
destructor oldukça özelleşmiş bir parazit
olup bal arılarında (Apis mellifera L.)
önemli zararlara ve konukçunun 1-2 yıl gibi kısa bir zamanda ölümüne yol
açmaktadır. V. destructor kendi
zararları dışında çok sayıda virus taşıması ve bu viruslerin konukçuya
zararları nedeniyle Apis mellifera populasyonlarını en fazla etkileyen
etken durumundadır. Bu çalışmanın amacı da A. m. anatoliaca ve paraziti V.
destructor arasında biyolojik bir yaklaşımı öngören çift yönlü seçimle
dayanıklı bal arısı kolonilerinin belirlenmesi ve seçilen kolonilerde direnç
mekanizmasının belirlenmesi ve yerli Anadolu arısının korunmasıdır.
Çalışma başlangıcında tüm kovanlar
numaralandırılarak veriler kayıt altında tutulmuştur. Kolonilerin bulaşıklık
derecesini belirlemek ve toplam V. destructor sayısını belirlemek ve
eşitlemek amacı ile ilk yıl proje başlangıcında tüm kolonilerde flumethrin
kullanılmış ve her üç günde bir sayım yapılarak 15 gün içinde her koloni için
toplam parazit sayısı belirlenmiş ve aynı zamanda eşitlenmiştir. Daha sonra ise
varroa sayısı pudra şekeri yöntemi ile her koloni için belirlenip ona göre
ilaçlamaya karar verilmiştir.
Bundan sonraki aşamada en az Varroa paraziti
bulunan kolonilerden 8-10 koloni damızlık seçilip her yıl yenileri eklenerek bunlardan
hem larva transferi yöntemi ile doğal çiftleşme ürünü ve hem de yapay tohumlama
ile resiprokal çaprazlamalar yapılarak üretilen ana arılarla en fazla V.
destructor bulunan kolonilerin ana arıları değiştirilmiştir. Bu işlemler 2.
yıl ve 3. yıl uygulanmıştır. Her koloni için varroa sayılarının belirlenmesinde
ızgaralı çekmece yöntemi karıncaların varroa’ları taşıdıkları tespit edildiği
için terk edilmiş ve onun yerine yeni bir yöntem olan pudra şekeri yöntemi
geliştirilmiştir. 2. Yıldan itibaren her yıl ilkbahar ve sonbaharda her
kovandan pudra şekeri yöntemi ile her koloni için ortalama V. destructor
sayısı tespit edilmiştir. Bunun yanında çift yönlü seçim diğer koloniler için
devam etmiş ve V. destructor sayımlarına göre kolonilerin ana arıları
değiştirilmiştir.
Sonuç olarak varroa için ilaçlanan
kolonilerin sayısı her yıl düşmeye başlamış fakat projede nihai hedeflere
ulaşılamamıştır. Bu durumda hedeflenen direnç mekanizmasının ne olduğu
belirlenememiştir. Fakat bu çalışma ile yeni bir yöntem geliştirilmiş ve bu
yöntemle bu tip çalışmaların yapılabilirliği gösterilmiştir. Bu projenin sonuçları
ile nihai hedeflere ulaşılamamış olmasına rağmen hem ülkemiz ve hem de dünya
arıcılığının en önemli sorunu olarak kabul görmüş olan varroa sorunun çözümünde
but ip çalışmaların devamı durumunda başarı sağlanabileceği gösterilmiştir.