Bulgaristan göçmenlerinin dini inanç ve uygulamaları üzerine sosyolojik bir araştırma: Hatay-Erzin’de yaşayan göçmenler örneği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: İclal Algül

Danışman: VEJDİ BİLGİN

Özet:

Bu çalışmanın amacı göçmenlerin dini tutumlarında belirleyici olan etnik kalıtsallığın halk dindarlığı üzerindeki tezahürlerini dini inanç ve tutumlar üzerinden ele almaktır. Çalışmada örneklem olarak daha önce üzerine yapılmış sosyolojik bir çalışma bulunmayan, Hatay’ın Erzin ilçesindeki iki muhacir köy seçilmiştir. Birinci bölümde Erzin ilçesinin tarihi, coğrafi konumu ve demografik yapısıyla ilgili bilgiler verilmiştir. Bununla birlikte muhacir köylerindeki dini yapı ve örgütlenme, köylerdeki dini hayatın görünürlüğü, dinî inanç ve uygulamalar ele alınmıştır. Çalışma nitel bir alan araştırmasına dayanmaktadır. Veriler katılımcı gözlem yapılarak toplanmıştır. İkinci bölümde bir toplumun dini ve kültürel bağlarını en açık şekilde görebileceğimiz, bireylerin ait olduğu muhacir alt kültürünü benimseyen topluluk ile bütünleşmesini sağlayan geçiş dönemi ritüelleri üzerinde durulmuştur. Ardından geçiş dönemi ritüellerinde görülen halk inanç ve uygulamalarına geniş bir biçimde yer verilmiş ve bu uygulamaların yeni nesil üzerinde etkilerinin niçin devam ettiği veya etmediği konusu incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre Hatay’ın Erzin ilçesinde yaşayan Bulgaristan göçmenlerinin Türkiye’nin diğer bölgelerinde yaşayan Bulgaristan göçmenlerine göre daha dindar tutumlar sergiledikleri görülmüştür. Bu durumun en temel nedeni milli ve dini kimliklerine yapılan baskı sonucunda göç etmiş olmalarıdır. Yapılan baskılara karşı muhacirlerin verdiği tepki göçmenlerin Muhacir- Müslüman- Türk sentezinde bir kimlik benimsemelerinde etkili olmuştur. İkinci bölümde yer alan geçiş dönemi ritüelleriyle ilgili bulgular bazı ritüellerin yeni nesilde uygulamadan kalktığını göstermektedir. Geçiş dönemi ritüellerindeki bazı halk inanç ve uygulamaları ortadan kalkmıştır. Bu durumda yeni neslin kitabi din konusunda daha çok bilinçlenmesiyle birlikte toplumda yaşanan sosyal değişimlerin etkili olduğu tespit edilmiştir.