Aristoteles ve Fârâbî’de hitabet sanatı


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Sinan Demir

Danışman: YAŞAR AYDINLI

Özet:

Felsefe tarihinde ilk olarak sözlü bir şekilde sofistler tarafından kullanılan hitabet sanatı, insanoğlunun bilgi birikimi arttıkça yazılı kurallar çerçevesinde felsefi-bilimsel bir form kazanmıştır. Hitabetin felsefi-bilimsel bir form kazanmasında hiç şüphesiz Aristoteles’in büyük bir katkısı olmuştur. Aristoteles’ten önce Platon, sofistlerin bu sanata karşı tutumlarını büyük ölçüde eleştirmiş ve onların hitabeti toplum üzerindeki iktidarlarını koruyabilmek adına kullandıklarını savunmuştur. Platon bu sanatın insanı kesin bilgiye götürmediğini iddia etmiş, fakat hitabet üzerine ciddi bir çalışma yapmamıştır. Aristoteles hitabet sanatına dair ilk ciddi çalışmaları yapan filozoftur. Bu sanata dair kaleme aldığı Retorik adlı eserinde hitabetin muhtevasına dair orijinal fikirler ortaya koymuştur. O, bu sayede kendisinden sonra gelen bütün filozoflara kaynaklık etmiştir. Fârâbîde Aristoteles’i takip ederek hitabet sanatını incelemiş, bu sanatın muhtevasına dair özgün çalışmalar yapmıştır. Fârâbî kaleme aldığı Kitâbü’l-Hatâbe isimli eserinde hitabet sanatını etraflıca incelemektedir. Hitabetin diğer mantık sanatlarıyla ilişkisine değinmekte ve bu sanatın özgün yönlerini ortaya koymaktadır. Aristoteles ve Fârâbî’nin hitabete dair yaptıkları çalışmalar, günümüzde bu alana dair yapılan çalışmalara ışık tutmaktadırlar. Bu tezin amacı da hem Aristoteles hem de Fârâbî mantığı içerisinde önemli bir yere sahip olan hitabet sanatının sahip olduğu alt yapıyı ve muhtevayı inceleyerek hitabetin özgün yanlarını ortaya koyabilmektir.