4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde asıl işveren - alt işveren ilişkisi ve sonuçları


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SEDAT BİNİCİ

Danışman: İLKNUR KILKIŞ

Özet:

Çalışma hayatında geçen zamana ve gelişen teknolojiye bağlı olarak çok çeşitli istihdam tipleri ve istihdam şekilleri ortaya çıkmaktadır. İşverenler için asıl olan rantabilite (ekonomiklik) ve sermayenin güvenliği olduğu için, her türlü risk unsurundan kaçınmak eğilimindedirler. İstihdam tercihlerini ve uygulamalarını da bu temel sebeplere bağlı olarak yapmaktadırlar.İstihdam konusu da bu risk unsurlarından birisidir. Risk unsurunun seviyesine bağlı olarak birtakım alternatif çözüm yolları geliştirmişler ve uygulamalara yönelmişlerdir. Bu uygulamalardan birisi de alt işveren uygulamalarıdır. İşverenler istihdam yönü itibariyle ekonomik bulmadıkları (başka bir deyişle riskli buldukları) alanlarda alt işveren uygulamasına geçerek, bir kısım işleri alt işveren eliyle yaptırmak istemişler ve bu uygulamayı git gide daha çok benimsemişlerdir.Ancak zaman içerisinde yapılan uygulamalar göstermiştir ki; alt işveren uygulamaları ile işçilerin ekonomik, sosyal ve hukuki imkanları gitgide kısıtlanmış, işverenlerce istihdamın en zayıf halkası haline getirilmiş, daha doğrusu hiçbir güvencesi olmayan ikinci sınıf bir çalışan grubu ortaya çıkarılmıştır.Alt işveren istihdamında keyfi uygulamaların önüne geçebilmek amacıyla 4857 sayılı İş Kanunu'nda ayrıntılı ve kısıtlayıcı düzenlemeler getirilmiştir. Her ne kadar işverenler yasal yönden kendilerinin sınırlanmalarını istemezlerse de işçi işveren ilişkilerinin, işverenin insafına bırakılamayacak derecede insani ve hukuki yönleri olduğu dikkate alındığında, yasal yönden bu şekilde yapılan düzenlemelerin ne kadar gerekli ve vazgeçilmez olduğu aşikardır.