20. yüzyıl Batı sanatında dışavurumcu oto-portre


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BARIŞ GENÇLER

Danışman: MERYEM UZUNOĞLU

Özet:

Bir akım olarak "dışavurumculuk" 20. Yüzyılın erken dönemlerine tarihlendirilse de, yaklaşım olarak çok daha eski zamanlara dayanmaktadır. Çünkü insanoğlu "doğa"yı tasvir ederken içinde yaşattığı tüm duyguları da sanat eserlerine yansıtmıştır. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Sanayi Devrimi, köyden kente göç ve I. Dünya savaşı gibi toplumsal çalkantıların birey üzerindeki yıkıcı etkileri dışavurumculuk akımının bir sanat akımı olarak proleteryanın gelişme gösterdiği Almanya'da ortaya çıkmasına neden olmuştur ve düşünce temeli kısa sürede tüm Avrupa'da benimsenmiştir. Batı sanatında Rönesans'tan itibaren bir dökümantasyon aracı olarak ortaya çıkan portrecilik geleneği, din adamları ve yönetici-soylu sınıfın talepleri doğrultusunda gelişmiştir. Portrecilik, yüzyıllar boyunca sınıfsal statünün göstergesi olarak hizmet vermiştir. Sanatçının kendi suretini tasvir ettiği oto-portreler ise öz-anlatım formları olarak karşımıza çıkmaktadır. 20. yüzyıla kadar olan süreçte resmedilen oto-portrelerin ardında farklı yönlendirmelerin bulunduğunu ifade etmek mümkündür. 15. yüzyılda ön çalışma veya eskiz niyetiyle yapılan oto-portreler, 16. yüzyılda kimlikle ilgili farkındalığın gelişmesiyle birlikte sanatsal maharetin gösterildiği reklam araçlarına dönüşmüştür. Oto-portreler kimi zaman sanatçının toplumsal konumunu yansıtmak kimi zaman da bireylerin cinsel cazibesini ifade etmek için yapılmışlardır. Özel anlara ithaf edilmiş oto-portreler olduğu gibi, anlık duyguların ya da iç hesaplaşmaların ifadesi olan oto-portrelere rastlamak da mümkündür. 20. yüzyılda ise oto-portrecilik sanatçının kendi iç dünyasını araştırdığı bir çerçeveye yerleşmiş ve kendini incelemenin formuna dönüşmüştür. Dışavurumcu oto-portreler, sahiplerinin çeşitli ruh hallerini betimlerken bazen melankolik, hüzünlü bazen de agresif ve tehdit edici görünümlere bürünmüşlerdir. Bu çalışmada dışavurumculuk akımı kapsamında yer alan oto-portre eserlerin çözümlenmesi amaçlanmıştır. Tarama yöntemi kullanılarak oluşturulan bu çalışma altı bölümden oluşmaktadır. İlk iki bölümde; dışavurum kavramı ve dışavurumculuk tanımlanmıştır. Üçüncü bölümde dışavurumculuğu hazırlayan toplumsal ve kültürel etkenler incelenmiştir. Dördüncü bölümde dışavurumculuğu hazırlayan biçimsel etkenler ele alınmış ve beşinci bölümde ise dışavurumculuğun gelişim süreci değerlendirilmiştir. Altıncı bölümde portre ve oto-portre tanımlanmış, benzer ve farklı yönleri tartışılmış, portreciliğin gelişimi incelenmiş ve dışavurumcu oto-portreler çözümlenerek gruplandırılmışlardır.