Chaim Perelman: Bir hukuk filozofu


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Meriç Seyhan Karaca

Danışman: SERKAN GÖLBAŞI

Özet:

Bu tezin konusu, yirminci yüzyılın en önemli argümantasyon teorisyenlerinden hukukçu ve filozof Chaim Perelman'ın argümantasyon teorisi ve bu teoriden ayrıştırılması mümkün olmayan hukukî argümantasyon teorisidir. Düşünür, genel argümantasyon teorisini detaylandırırken bir yandan retorik ve diyalektik kavramları üzerinde durmuş, bir yandan da hukukî argümantasyon, adalet ve hukukî muhakeme arasındaki ilişkiyi ele almıştır. Bu bağlamda, ilk bölümde düşünürün fikirlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için hayatı ve felsefî arkaplanına değinilmiştir. Batı düşüncesinin en büyük filozoflarından Aristoteles, retorik, diyalektik ve adalet hakkındaki görüşleri ile Perelman'ın felsefî arkaplanın yapı taşlarından birini teşkil ettiğinden, Aristoteles'in ilgili görüşleri ve bunların Perelman'ın teorisine etkileri ele alındıktan sonra Perelman'ın felsefesi ana hatları ile ortaya konulmuştur. İkinci bölümde, düşünürün pratik hayat mantığı olarak gördüğü argümantasyon teorisi üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda, ilkin Perelman'ın bilim ve felsefe ile ilgili görüşleri yanında dilin bu alanlardaki işlevi ile ilgili fikirlerine yer verilmiş, çoğul hakikatlerin bilgisine ulaşma yolu olarak retorik anlayışına değinilmiştir. Bilahare, Perelman'ın argümantasyon teorisinin temelini oluşturan belirli ve evrensel dinleyici kitlesi ayrımı ele alınmış, rasyonel bir argümantasyonun kriteri olarak gördüğü evrensel dinleyici kitlesi kavramı izah edilmiş ve kavrama yöneltilen eleştirilere yer verilmiştir. Daha sonra, Yeni Retorik: Argümantasyon Üzerine Bir İnceleme(La nouvelle Rhétorique: Traité de l'Argumentation) isimli eserdeki sistem temel alınarak, düşünürün argümantasyonun başlangıç noktaları, argümantasyon teknikleri, argümantasyonun gücü ve düzeni ile ilgili analizine yer verilmiştir. Üçüncü bölüm, Perelman'ın adalet ideası ve hukukî akıl yürütme ile ilgili görüşlerine ayrılmıştır. İlk olarak düşünürün şeklî adalet ile maddî adalet arasında yaptığı ayrıma değinilmiştir. Sonrasında, felsefî dönüşümünün izleri sürülerek adalet ile argümantasyon arasında kurduğu ilişki ele alınmıştır. Bu bağlamda argümantasyon, etik bir eylem standardı formu kazanmıştır. Perelman'ın adaleti rasyonel bir erdem olarak görmesi ve pratik hayatta rasyonel olmanın kriterinin argümantasyondan geçiyor olduğunu düşünmesi, hukukun meşruiyeti ve yargı kararlarının adil olmasının da argümantasyon ile yakın ilişki içinde bulunduğu sonucuna varmasını sağlamıştır.