AB’nin göç politikası, EURODAC ve Türkiye’ye etkileri


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Rukiye Tan

Danışman: KAMURAN REÇBER

Özet:

Göç, insanlığın doğuşuyla birlikte ele alınabilir ve genel anlamda tanımlanırsa insanların bulundukları yerden başka bir yere geçici, kalıcı, gönüllü ya da zorunlu bir şekilde fiili olarak yer değiştirmesidir. 20. yüzyılda yaşanmış olan savaşlardan kaynaklı olarak büyük bir yıkıma uğrayan Avrupa ülkeleri, bu yıkımı bertaraf etmek ve yeniden toparlanabilmek adına göç almaya başlamışlardır. Ancak bu şekilde başlayan göç dalgası ardından aile birleşmeleri yoluyla daha da artmıştır. Bu süreçte Avrupa’ya alınmayan göçmenler yasadışı yollardan da Avrupa ülkelerine girmeye başlamıştır ve bu durum Avrupa için bir sorun teşkil etmiştir. Kurulduğu yıllardan itibaren sürekli bir gelişim süreci içerisinde olan Avrupa Birliği’nde göç olgusunun ayrı bir yeri vardır. Dünyanın birçok bölgesine göre ekonomik anlamdaki cazibesiyle genelde daha iyi yaşam standartları sağlayacağına dair umutlar, az gelişmiş bölgelerden bu kıtaya süregelen göçlere sebep olmuştur. Birliğin kurulmasının ardından yapılan göçler çoğu zaman üye devletlerin kontrolünden çıkarak yasadışı bir hal almış ve devletleri özellikle bu konuda ortak politikalar üretme yoluna götürmüştür. Göçün insanlık tarihinden itibaren var olduğunu, insan nesli devam ettikçe farklı formlarda var olmaya devam edeceğini göz önüne alırsak, Avrupa Birliği’nin de hem v uluslararası düzeyde hem de bölgesel düzeyde yeni göç hareketlerinden etkileneceğini söylemek yanlış olmayacaktır.