İmam hatip liselerindeki kız öğrencilerin sorunları ve beklentileri (İstanbul-Güngören örneği)


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Esra Sali

Danışman: MEHMET EMİN AY

Özet:

İlk örnekleri 1912’de Medresetü’l-Vâizîn, 1913’te Medresetü’l-Eimme ve’l-Hutebâ ismiyle açılan İHL’ler, 1924’te İmam Hatip Mektebi adıyla açılmış, 1930’da kapatılmasının ardından 1951’de İHO olarak öğrenime başlamıştır, 1973’te İHL’ye, 1985’te AİHL’ye dönüştürülmüştür. Zamanla sayıları artan okullar 1997’de alınan MGK kararları ile sayılarının azaldığı, mensuplarına sıkıntılı günler yaşatıldığı sürece girmiştir. 2011’de katsayı problemi çözülmüş, 2012’de 8 yıllık kesintisiz eğitim kaldırılarak İmam Hatip Ortaokulları açılmıştır. Günümüzde sayılarının artışı süren okulların gelişimi ve dönüşümü Uluslararası ve Proje AİHL’lerin açılışı ve bazı İHL’lere sınavsız girme imkanlarının oluşturulması ile sürmektedir. Son gelişmelerin, okullardaki etkisinin ölçümü için yapılan ankette öğrenciler kişisel, sosyo-ekonomik, kişilik-karakter, sosyal hayat etkinlikleri, İHL’nin hayatındaki etkisi, okulu tercihi, memnuniyeti, öğrenim süreci ile tanınmıştır. İHL öğrencilerinin problemlerini çözebilme ve beklentilerini karşılayabilme durumları, sorunlarının çözülememesinin sebepleri, sorunlarının ve beklentilerinin yoğunlaştığı alanlar, öğrencilerin okul, dersler, kişisel ve psikolojik yönlerden sorunlarının çözümü noktasında ailelerinden, eğitimcilerden ve çevrelerinden beklentileri araştırmanın temeli niteliğindedir. Netice itibariyle öğrencilerin sorunları için sunulabilecek okul içi ve okul dışı çözüm yolları sorgulanmıştır. İstanbul Güngören’de birbirinden farklı özelliklere sahip üç İmam Hatip Lisesinde 890 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilen anket uygulamasında İHL’de öğrenim gören öğrencilerin sosyal medyanın etkisi ile yalnızlaştıkları, insanlarla aralarına koydukları sınırlar neticesinde ihtiyaç duydukları ilgiyi, desteği tam anlamıyla göremedikleri, bu sebeple kendilerini ifade ederken ve problemlerini çözerken sorun yaşadıkları tespit edilmiştir. Beklentilerin karşılanarak sorunların çözülebilmesi için devlete, topluma, eğitimcilere, ailelere ve genç bireylere birtakım görev ve sorumluluklar düşmektedir.