Yünlü kumaşın fiziksel özellikleri üzerine yeni izolat Bacillus sp.suşundan elde edilen proteaz enziminin etkisinin araştırılması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Meral Doğan

Danışman: YAŞAR DİLEK KUT

Özet:

Yün lifi epidermis, korteks ve medula tabakası olmak üzere üç bölümden oluşur. Lifin üstünü kaplayan epidermis tabakası, boynuzlaşmış, yassılaşmış, cansız epitel hücrelerinden oluşmaktadır. Elektron mikroskobuyla yapılan araştırmalar, epidermis tabakasının da epikutikula, ekzokutikula ve endokutikula tabakalarından oluştuğunu göstermektedir. En dışta bulunan epikutikula zarı normal yün keratininden farklı özelliklere sahiptir ve en dışta bulunduğundan tüm yün lifinin özelliklerinin etkilemektedir. Örneğin, lifler arasındaki sürtünmenin beklenmeyen derecede düşük olması, lif yüzeyinin yüksek derecede hidrofob olması ve lif yüzeyinin kimyasal maddelerin, enzimlerin etkilerine karşı, lifin esas kısmına göre daha dayanıklı olması, epikutikula zarının varlığından ileri gelmektedir. Epidermis hücrelerinin altında bulunan korteks tabakası, yün lifinin % 90 ını oluşturur ve iğ şeklinde, uzunca az veya çok bükülmüş kortikal hücreler içermektedir. Farklı özellikteki kortikal hücrelerin lif içerisindeki dağılım durumunun liflerin kıvırcıklığı ile yakından ilgisi vardır. Korteks tabakası simetrik veya asimetrik bir yerleşim durumuna sahip olabilir. Simetrik yerleşim durumu lif kıvrımlarının en az olması, asimetrik yerleşim durumu ise lif kıvrımlarının fazla olması sonucunu doğurmaktadır. Yün lifinin orta kısmında bulunan medulla tabakası ise lif kalınlığını etkilemektedir. Yün liflerinin kimyasal bileşiminin %97’si protein, % 2’si yağ ve %1‟ i mineral maddelerden oluşmaktadır. Yün lifleri, diğer protein liflerine göre enzimlere oldukça dayanıklıdır. Bu dayanıklılık makromoleküller arasındaki disülfür (sistin) köprülerinden ileri gelmektedir. İndirgen maddelerin yardımıyla disülfür köprüleri azaltılırsa, yün keratinini oluşturan polipeptid makromolekülleri tripsin, papain gibi proteolitik enzimler tarafından kısa sürede, kendini oluşturan aminoasitlere kadar parçalanabilmektedir. Önemli olan nokta, molekül yapıları büyük olduğundan, enzimlerin yün liflerinin içine işlemeleri ve dolayısıyla parçalayıcı etkilerini yüzeyde göstermeleridir. Birçok kere tekrarlandığı şibi, iyi ve liflere zarar vermeyen bir keçeleşmezlik etkisi sağlanabilir. Proteolitik enzimler, keçeleŞmezlik etkisine ilave olarak, yünlü kumaşların yüzeyinden dışarı çıkan lif uçlarını uzaklaştırmada, boncuklanmayı azaltmada, parlaklığı ve yumuşaklığı arttırmada kullanılabilir. Tüm bu işlemlerin yapılmasıyla yünlü mamülde bir ağırlık kaybı meydana gelir, seçilen pH, sıcaklık, işlem süresi, enzim konsantrasyonu ile bu azalma en az seviyede tutulmalıdır. Enzim ile işlem görmüş yünlü mamülün boyanabilirliğinin arttığı örülmüştür. Daha az boya aldığı, daha düşük ısılarda boyanabildiği görülmüştür. Ayrıca bio-temizleme yapılmaktadır. Tekstil mamüllerinden yabancı maddeleri uzaklaştırmada enzim kullanımı hijyen, güvenlik, çevre ve enerji açısından önem kazanmaktadır. Bu çalışmanın amacı Türkiye topraklarından yüksek kapasiteli proteaz üreten Bacillus sp.lerin izolasyonu ve bu enzimlerin yünlü kumaşın fiziksel özellikleri üzerine etkisinin araştırılmasıdır.