Rusya Federasyonu'nun Suriye politikasının bölgesel ve küresel güç dengelerine etkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Yaroslav Samoylov

Danışman: FERHAT PİRİNÇÇİ

Özet:

30 Eylül 2015 tarihinde Rusya Suriye'de askeri operasyona başlamıştır. Operasyonun başlangıcından bu yana ana siyasi sonucu şüphesiz Beşar Esad rejiminin iktidarda kalmasını sağlamaktır. Rusya'nın Suriye'de gerçekleştirdiği askeri operasyon neticesinde Moskova, Orta Doğu'daki gelişmeleri ciddi ve kalıcı bir şekilde etkileyen ülkeler arasına girmiştir. Suriye krizine doğrudan katılmasıyla Rusya, Ortadoğu bölgesinde aktif bir aktör olarak davranmaya başlamış; İran ile ilişkileri geliştirmiş ve Sovyetler zamanında bile elde edemediği Suriye'de deniz ve hava üsleri kurabilmiştir. Aynı zamanda Moskova Türkiye'yi Astana sürecine dahil ederek, S-400 almaya ikna etmiştir. Şu anda bölgede ve dünyada ABD etkisine meydan okuyabilecek büyük güçler yalnızca Rusya ve Çin'dir. 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi, yeni bir Rus yayılmacılığı hakkındaki endişeleri arttırmıştır. Rusya'nın Suriye krizine doğrudan askeri müdahalesi, yalnızca Orta Doğu'da değil aynı zamanda küresel siyasette de belirleyici bir güç olma niyetinin göstergesidir. Rusya'nın söz konusu davranışı anarşik bir dünyada sürpriz değildir ve yalnızca Rus liderlerin kişisel özelliklerine indirgenerek açıklanamaz. Bu bağlamda küresel hegemonyası konusunda sıkıntı yaşayan ABD 2000'lerde Rusya'ya karşı bazı alanlarda hoşgörülü davransa da, artık Rusya'nın eşit ortak olma taleplerine sert tepki vererek çok kutuplu düzen arayışına karşı çıkmaya başlamıştır.