XIV.-XV. yüzyıl Osmanlı ve Timurlu çinilerinin karşılaştırılması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Surayyo Khodjoeva

Danışman: DOĞAN YAVAŞ

Özet:

Aynı soy kökenine sahip olan iki büyük imparatoluktan Osmanlılar ile günümüzdeki Özbekistan’da hüküm süren Erken Timurlu dönemi mimari süslemesinde kullanılan çini sanatı bu tez kapsamında ele alınıp incelenmiştir. Bursa ve Semerkant gibi birbirinden coğrafi olarak hayli uzak, ancak kültürel ve gönül birlikteliği de o derece yakın olan şehirlerde XIV.- XV. yüzyılları kapsayan süreçte, inşa edilen cami ve türbe gibi anıtsal yapılarda görülen çini sanatının her iki toplumdaki menşei, gelişim süreci, teknik özellikleri ve bezeme özellikleri anlatılmıştır. Ayrıca çini sanatının tarihsel süreçteki gelişiminde konu bütünlüğü açısından geç evrelere de değinilmiştir. Anlatımda; Bursa ve Semerkant kentlerinde aşağıda adları yazılan abideler konu edilmiştir. Bu yapılar: Bursa’da; Erken Osmanlı Dönemi yapılarından; İznik Yeşil Cami, Bursa Yeşil Camii, Yeşil Türbe, Muradiye Külliyesinde ise II Murat Camii, Şehzade Ahmet Türbesi, Şehzade Mahmud Türbesi ve Cem Sultan Türbesidir. Semerkant Şehrinde: Timurlu Dönemi yapılarından; Gür-i Mir Türbesi, Şah-i Zinde Mezarlığı ve Taç kapısı, Kadı Zade Rumi Türbesi, Emir Zade Türbesi, Şad-i Mülk Aka Türbesi, Şirin Bika Türbesi, Müsamman Türbesi, Tuman Aka Türbesi, Tuman Aka cami, Kussem bin Aka Türbesi, Bibi Hanım Camii ve Bibi Hanım Türbesidir. Her iki şehirde mevcut olup günümüze kadar intikal eden bu yapıların dış cephe ve iç mekânlarına ait çini bezemeler teknik (çini üretim tekniği-bezeme öğeleri) açıdan irdelenmiş, yapılan irdeleme sonucunda çinilerin birbiriyle örtüşen ve ayrılan yönleri örneklerle açıklanmıştır. Tespit edilen yapım ve sanatsal unsurlar “benzer” ve “farklı” özellikler adı altında sınıflandırılmıştır. Bu çalışmayla her iki ulusun aynı zaman diliminde, farklı coğrafyalarda birbirleriyle olan kültürel etkileşimleri benzer özellikleri, mimarlık ve güzel sanatlar açısından vurgulanmış, ayrılıkların nüaslarda olduğu sonucuna varılmıştır.