Kanser Kök Hücre Sinyal İletim Yolaklarında Görev Alan mikroRNA'ların Meme Tümörlerinde Biyobelirteç Olarak Değerlendirilmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, Biyoloji, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ELİF ERTÜRK

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Ferda Arı

Özet:

Meme kanseri, dünya çapında kadınlar arasında en yaygın görülen kanser türüdür ve kanser ölümünün en sık nedenidir. mikroRNA (miRNA)'ların kanserin başlaması ve ilerlemesi ve kanser kök hücrelerin oluşumundaki etkili rolleri nedeniyle biyobelirteç ve/veya terapötik hedef olarak kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu tez çalışmasında, kanser kök hücre sinyal yolaklarında etkili miRNA'ların meme tümörlerinde araştırılması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, 50 meme kanserli hastanın taze tümör doku örnekleri ve ilgili hastaların 20'sinin normal doku örneklerinde 15 miRNA'nın RTqPCR yöntemiyle ekspresyon analizleri gerçekleştirildi. Verilerin değerlendirilmesinde, Ki-Kare, Kolmogorov Smirnov, T, Tukey, Mann Whitney U, Spearman's Rho korelasyon testleri, Binary Logistic Regresyon ve ROC analizi yapıldı. Tüm meme kanseri hastalarında miR-31 (p=0.034) ve miR-150-3p (p=0.034) ekspresyon düzeylerindeki artış istatistiksel olarak anlamlı bulundu. miR-31 ve miR-150-3p'nin tanısal değerleri araştırıldığında, bu iki miRNA'nın birlikte kullanımının meme kanseri tanısında önemli olabileceği belirlendi. Moleküler alt gruplara göre Luminal A, Luminal B, HER2(+) ve TNBC olarak 4 gruba ayrılan hastalar arasındaki miRNA ekspresyonları incelendiğinde ise, ılımlı (Luminal A ve B) grupta miR-200c (p=0.039) ve miR-27a (p=0.018) ekspresyonlarının artışı, agresif (HER2(+) ve TNBC) grupta ise aynı miRNA'ların ekspresyonlarının azalışı istatistiksel olarak anlamlı tespit edildi. miR200c ve miR-27a'nın tanısal gücü değerlendirildiğinde, bu iki miRNA'nın hastalığın Luminal A ve B ya da HER2+ ve TNBC özellikte olma durumunu belirlemede etkili olabileceği görüldü. Bu bulguların ışığında, miR-31 ve miR-150-3p miRNA'larının meme kanseri hastalarının prognozunu ve gelişebilecek metastatik süreci değerlendirmede yol gösterici, miR-200c ve miR-27a'nın meme tümörlerinin alt tiplerinin ayrımında prediktif potansiyelinin olabileceği düşünülmektedir. Sonuç olarak, miRNA ekspresyon farklılıklarının meme tümörlerinde biyobelirteç olarak kullanılmasının yakın gelecekte mümkün olabileceği ve bu doğrultuda ileri fonksiyonel analizlerin yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.