Fârâbî ve İbn Sinâ'da akıl varlığı olarak Tanrı


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Bursa Uludağ Üniversitesi, SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Merve Adıyaman Çağıran

Danışman: YAŞAR AYDINLI

Özet:

Antik Yunan'dan İslam filozoflarına varıncaya kadar felsefi düşünce geleneği, varlık-yokluk, birlik-çokluk gibi temel metafizik problemleri, büyük oranda akıl lehine teoriler üreterek çözmeye çalışmıştır. Bu çalışmada Fârâbî ve İbn Sinâ merkezinde akıl, varlık gibi olumlu kavramlar ile Tanrı arasında kurulan özdeşliğin mahiyeti ele alınmış, bu bağlamda Tanrı'ya akıl denmesinin sebeplerine ve Tanrı'nın varlığının akıl olmasının metafizik sonuçlarına yer verilmiştir. Tanrı'nın varlığının niçin akıldan ibaret görüldüğü sorunu çerçevesinde, İslam düşünürlerinin tevarüs ettiği felsefi geleneğin kurucu düşünürlerinden Aristoteles ve sahte Aristoteles Plotinos'un konuyla ilgili görüşlerine yer verilmiştir. Konu Farabi ve İbn Sînâ odağında ele alınırken öncelikle, bu iki ismin hem ontolojik hem de kavramsal düzeyde Tanrı'nın varlığını nasıl temellendirdiği ele alınmıştır. Daha sonra Tanrı'nın varlık ve akıl özdeşliğinin eylem bakımından sonuçlarına sudur ve matafizik sonuçları bağlamında yer verilmiştir. Son olarak Tanrı gibi birer akıl varlığı olan mufarık akıllar ile Tanrı arasındaki fark hem varlık hem de eylem bakımından birbirleriyle kıyaslanarak muhtasar bir şekilde serimlenmiştir.