Abbâsîler Döneminde vezirlik (295-530/908-1136)


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uludağ Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: HALİL İBRAHİM HANÇABAY

Danışman: ADEM APAK

Özet:

İslâm dünyasında Emevîler'in ardından kurulan Abbâsîler, tesis etmiş oldukları kurumlarla sonraki pek çok İslâm devletine örnek olmuşlardır. Bu kurumların başında da vezirlik müessesesi gelmektedir. İslâm toplumunda resmi bir kurum olarak ilk defa Abbâsîler'le birlikte ortaya çıkan vezirlik müessesesi, II. (VIII.) asrın sonlarına doğru tam teşekküllü bir yapı haline gelmiş ve Benî Furât, Benî Cerrâh ve Benî Hâkân gibi güçlü vezir ailelerinin de etkisiyle Muktedir-Billâh zamanında (295-320/908-932) son kudretli dönemini yaşamıştır. Râzî-Billâh'ın İbn Râik'i resmen emîrü'l-ümerâ olarak tayin etmesinden (324/936) sonra güç ve yetkisi önemli ölçüde azalan vezirlik kurumu, Büveyhîler'in Bağdat'ı işgal etmesiyle (334/946) birlikte işlevini neredeyse tamamen yitirmiştir. Bu dönemde Büveyhî emirlerinin kâtipleri vezirlerin yerini alırken, Abbâsî halifelerinin vezirleri de kâtip sıfatıyla halifelerin özel işlerini takip etmekle görevlendirilmişlerdir. Nihâyet Büveyhîler'in Bağdat'taki varlıklarının sona ermesinden kısa bir süre önce İbnü'l-Müslime'nin, Kâim-Biemrillâh tarafından resmen vezir olarak görevlendirilmesiyle (437/1045) vezirlik kurumu tekrar işlerlik kazanmıştır. Ancak Arslan el-Besâsîrî tehlikesinin bertaraf edilmesinin ardından (451/1060) Abbâsîler'de Selçuklu nüfuzu dönemi başlamış ve vezirlik kurumunun işleyişinde Selçuklu sultanı ve vezirinin etkisi zaman zaman yoğun bir şekilde hissedilmiştir. Bu etki Muktefî-Liemrillâh'ın (530-555/1136-1160) halifeliğine kadar, azalarak da olsa, devam etmiştir. Bu tezde, halifenin ve onun vekili olarak vezirin güç ve otoritesindeki değişim dikkate alınarak, Muktedir'in halifeliğinden Selçuklu nüfuzunun sona erdiği Muktedî-Liemrillâh dönemine kadar, vezirlik kurumunun tarihî gelişimi ve işleyişi üzerinde durulmaktadır.